Anı Şehir kalıntıları Kars'a 48 km. uzaklıktadır. Anı adının İran İlhanlılarından ANAHİTE (Anaitis)'e ait bir mabetten alınmış olduğu ileri sürülürse de ası kaynağı bilinmemektedir. Anı'nın çok yakınlarında putperestlik devrine ait mezarla- rın bulunması, buranın Hıristiyanlıktan önce var olduğunu beirtmektedir. M.S. 5.yy.'da Anı'dan bir kale olarak söz edilmektedir.
Anı, M.ö.350-300 yıllarında Arsaklıların Kemersakanlı soyundan KARAMPART adlı birisi tarafından kurulmuştur. Arsaklıların Kars'ı M.Ö. 130-127 yılları arasında kuran soyunun Küçük Valentur kolunun Dağıstan bölgesinden gelip bu bölgeye yerleşen eski Oğuz boylarından olduğu bilinmektedir. Bu soydan gelenler Anı'da 460 yıl hüküm sürmüş- lerdir. Eski kervanların geçit yolu üzerinde olan Anı, zamanın en büyük ticaret merkezlerinden biri olup, kalesinin güvenliği bakımından dillere destan gelişmeler göstermiştir.
Yukarıda bahsedilen kurucu sülale, 772 yılında sona erince, Kars'ta Oğuz Çadır üslubunda yapılmış olan Kümbet camii'nin (932-937) yapımcıları yerli Bağratlı Beyliği hanedan sülalesi Halifelere bağlı olarak Anı'yı ele geçirmişlerdir. Bu soy 772'den 1064 Selçuklu fethine kadar 486 yıl Anı'da kalmışlardır. Aşot III. zamanında Anı Krallık merkezi olur.
Günümüzde var olan surları 977-978 yıllarında Sembat II. yaptırmıştır. Anı'nın en parlak yılları 990-1020 yıllarında I.Gagik zamanıdır. Surların bir kısmı Şeddatlı, daha sonrada Osmanlı'lar zamanında eklenmiştir. Yine bu zamanlarda onarılmıştır. Bağratlı Krallığı zamanı Anı'nın en parlak zamanıdır. Bu Krallığın adaleti dillere destan olmuştur. Şimdi bile halk arasında söylene gelen NUŞİREVAN adaleti bu beylerden günümüze dek gelmiştir. Ancak İlhanlıların en son Hükümdarı olan Nuşirevan Anı'da 10 yıl yaşamıştır. Bağratlı krallığı zamanındaki zamanındaki adalet Nuşirevana mal edilmiştir. Nuşirevan devrinde belirli bir olağanüstülük yoktur. Kars gibi Anı'da jeopolitik durumundan dolayı bir çok devletin saldırısına ve yıkımına uğramıştır. 646 yılında Müslümanların, 1045 yılında da Bizanslıların saldırısına uğramış, yıkılıp yakılmıştır. 1064 yılında Alpaslan Anı'yı alarak onarmış, Şeddatoğullarına bırakmıştır. Şeddatoğulları Anı'yı yeni baştan onararak süslemişlerdir. Ortakapı girişindeki Şeddatlı surlarıyla 12. yüzyıldan kalma sekiz köşeli Ebul Muemmeran adlı camii bu zamandan kalmadır. Bu camiin tepesinde "BİSMİLLAH" yazısı vardır. Minaresi 99 basamaklıdır. İlhanlılara kadar Anı'ya saldıran beyliklerin çoğu Bağratlı soyundan gelen beylere her zaman ayrıcalık tanımışlardır. İlhanlı Hükümdarı Süleyman Han 1339-1344'de Anı'da (Bu Han halk tarafından Kıllı surat diye anılmıştır.) maymun vergisi kestirmiştir. Süleyman Han ile Nuşirevan Han bu bölgede yaşayan son İlhanlı hükümdarları- dır.
Karakoyunlular da Anı'da kalmış, bu süre içerisinde para bastırmışlardır. Timur idaresine geçen Anı, Eyalet merkezi olmuştur. Ancak Moğollar zamanında çok yıkıma uğramıştır. 1124'de Gürcüler, 1226'da Harzemşahlar Anı'yı almış kısa bir zaman kalmışlardır. Bir söylentiye göre 1219 yılında Anı bir deprem sonucu yıkılmıştır. Ancak bu tarihten sonrada buralarda yaşam belirtileri olması bu söylentiyi zayıflatmaktadır.
Anı'nın 6 giriş kapısı vardır. Acem Ağılı Kapısı ve Mığmığ deresi kapısı doğuya, Arpaçayı'na açılırlar. Bu kapılar işlek değillerdir. Batı tarafındaki suyolu (Eğri Bucak) kapısı da çok kullanılmazmış, Kuzeye bakan üç giriş kapısından, giriş yönüne göre sağdakine Çifte Beden, soldakine Hıdırellez kapısı denir. İkisinin ortasındaki kapıya da Orta kapı denir. Bunlar en işlek kapılardır. Ancak bunlardan Orta kapı daha çok kullanılırmış. Ortakapının sağ üstünde yürüyen Aslan heykeli, biraz ilerisinde de siyah kitabe vardır. Solda, sütunlardan kıvrılarak şehrin dışındaki havuza ağzından su akıtan yılan kabartması vardır. Bunlardan ayrı, surlarda çeşitli milletlerin armaları, süsleri, yazıları ve motifleri vardır.
Ortakapının sonunda Şeddatlı surları görülmektedir. Sağda Bağratlı Krallarından Sembat'ın Çifte Beden kapısı önündeki Sembat surları tek parça yapı görüntüsündedir. Anı'nın aşağısındaki Keçel Kilisenin yarısı yıkılmıştır. Bu kısımdaki Şirli Kilise ise gerek dış yapısı bakımından, gerekse içerisindeki renkli resimleriyle, Azize tasvirleriyle önemli bir sanat eseridir. Orta Anı hisar yerlerini geçtikten sonra yukarı Anı kısmına geçilir. Burada, kuzeyde Sultan sarayı kalıntısı, Polatoğlu kilisesi (Mar müzesi) vardır. Nikola Mar, 1892-1904 yılları arasında Anı'da devamlı olarak kazılar yapmış, çıkardığı çeşitli değerli eşyaları Erivan ve Moskova müzelerine taşımıştır. Çıkan eşyaları camide depoladığı için bu camiinin halk arasında kutsallığı kaybolmuş, terkedilmiştir. Nikola Mar, kazı yaparken bir çok eserin yıkılmasına, dökülmesine de sebep olmuştur. 1064 yılında Alpaslan Anı'yı aldığında ilk cuma namazını büyük Katedralde kılmıştır. İlhanlı Hakanı Abaka Han zamanında yapılmış, beşik camiinin duvarında bir duyuru yazısı vardır. şehre gelen Bezirganlardan alınacak vergi Kemserekan- lılar'a ait bir kilisecik olup, ilerisinde Kız Kalesi vardır. Halk arasındaki söylentiye göre Anı'ya uzak olan bir yaylada sağılan sütler, yer altına döşenmiş künk borularla Anı'ya akıtılarak bir havuzda toplanırmış. Halk payına düşen sütü buradan alırmış. Kız Kalesi'nin de halk arasında İstanbul Kız Kulesine benzer bir söylentisi vardır.