Gönderen Konu: Kar Sığınakları ve Bivaklama  (Okunma sayısı 7928 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7728
    • insan ve doğa
Kar Sığınakları ve Bivaklama
« : 21 Ekim 2009, 08:32:02 »
Bivak yapmanın ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama biz yine de ‘‘genellikle alpinist tırmanışlarda başvurulan planlı ya da zorunlu “dışarıda geceleme’’ olayı olarak tanımlayabiliriz. Bivak yapmayı yaz-kış koşullarında ya da planlı-zorunlu bivak olarak sınıflandırabiliriz. Elbette ki bizim konumuz kış koşullarında bivak olacaktır. Zaten kış koşullarında bivaklama mantığının anlaşılması yaz koşullarına da oldukça kolay uygulanabilir.



Her kış dağcısının bivaklamanın kolaylıkla kaçınılmaz hale gelebileceğini bildiğini varsayarak, bütün bivaklamaları planlı olarak sınıflandırabiliriz. Acil durumlarda geceyi kurtarmak amacıyla kullandığımız bu yöntem unutulmamalıdır ki, barındırdığı zor koşullar gereği çoğu zaman hoş olmayan bir iştir .

Bivaklamayı göze alan kişi yanında mat, tulum, yedek giysi, ocak (yakıt), yeterli yiyecek ve en önemlisi iyi bir bivak torbası bulundurmalıdır. Bivak yeri; taş düşmesi, yıldırım (sözümüz zirve bivaklarına), çığ, rüzgar ve yağışa korunaklı yerlerden seçilmelidir.

Taş düşmesi riski yüksek ise gece hava karardıktan iki üç saat sonra bivaklamalı ve güneş doğmadan bivak yeri terk edilmelidir. Fakat böyle bir risk yok ise hava kararmadan bivak yeri aranmaya başlanmalı ve mümkün ise hava kararmadan bivağa girilmiş olmalıdır.

Yıldırım tehlikesine karşı kıllandırıcı kaya inlerinden, üstüne yıldırım düşme tehlikesi olan kaya duvarlarının diplerinden uzakta durulmalıdır.

Rüzgardan korunmak için uygun kar sığınakları yapılamıyor ise yarı kar sığınağı, yarı kardan duvar örülmesiyle oluşan ucube sığınaklar oluşturulabilir. Ağaç dalları altı ya da buzul çatlaklarının bivaklama için kullanılması iyi bir fikir olabilir.

Vücudun direkt olarak kaya yüzeyine değmesi ısı kaybını artıracağından bu bölgeler giysi, ip, koşum, ağaç dalları veya çanta ile beslenmelidir. Bivak torbası rüzgarın soğutucu etkisini azaltacaktır.

Düşme riski varsa sabitleme yapılmalı ve koşumla bivağa girmeli; taş düşmesi , çığ riski bulunan yerlere ek olarak burada da kask çıkartılmamalıdır.

Yağış varsa bivak torbası giriş kısmı aşağı, torbanın penceresi yukarı bakmalıdır. Bivak yeri hiçbir şekilde bulunamıyorsa ya da bivak yeri hazırlamaya değmeyecek bir iki saatlik bir konaklama yapılacaksa, bivak torbası penceresi yüze gelecek biçimde giyilir, çanta sırtta, ip yada torbalanmış malzeme altımızda (yalıtacak herhangi bir şey olabilir) olmak üzere oturur vaziyette bivaklanabilir. Oturmak kan dolaşımını olumsuz yönde etkilediğinden yatar pozisyonlu bivaklamalar tercih edilmelidir (büyük yüzey alanı, çok ısı kaybı??).



Bivak torbanızın soluyabilir olmasının avantajları tartışılmazdır. Malum olduğu üzere nemi dışarı atabilir dolayısıyla kuru kalmayı sağlar. Ekstrem durumlardaki dezavantajı ise kuru ve çok soğuk havalarda (terlemenin minimum olduğu anlarda) su buharının kaçmasını engelleyici bir tabakanın tulum içinde kullanılabilmesinin (su buharı beraberinde belli bir miktar ısıyı da alarak uzaklaşır) uyku tulumunuzun konforunu 5-8 C derece artırabilmesidir. Bu tür bir çözüm su buharı kaybına bağlı ısı kaybını azaltıp tulumunuzun kuru kalmasını sağlayabilir ama sizin sucuk gibi ıslanmanızı engelleyemez. Ne kadar ince ve kolay kuruyabilen sentetik giysiler kullanılsa da tehlikeli ve son ana kadar başvurulmaması gereken bir yöntemdir. Tabii ki koşulların dikkatlice değerlendirilmesi ve mümkün olduğunca bu tür tehlikeli çözümlerden uzak durulması gerekir.

Aynı şekilde mümkün olduğunca torba içine solumaktan kaçınılmalı, bunun yerine ağız (buhar!) ve yüz ince bir kumaşla kapatılmalıdır. Böylece kaybedilen ısının bir kısmı geri dönüşebilecek, yüz bölgesi nemin taşıdığı ısı ile soğuktan korunacaktır. Hatta bu ‘ısı cimriliği’ni abartıp idrarla kaybedilen ısının yeniden kazanılabilmesi için idrarı bir pet şişeye doldurup tulum ya da montumuzun içine almamız ve soğuyuncaya kadar orda tutmamız çok çılgın bir fikir olabilir.

Solumayan kumaşlar sizin solumanızı zorlaştıracağı için dehidrasyon’un artacağı, su alımının artırılmasının gerekliliği unutulmamalıdır.



Bivak torbası olarak büzmeli modeller fermuarlılara tercih edilmelidir. Üst kısmı soluyabilir, çift kişilik, içi alüminyum kaplamalı (ışımayı geri yansıtan) bir bivak torbası en kralıdır (çok şey mi istedim?). Böylesini bulamasanız da acil durumda ayaklarınızı, ayakkabının bağcıklarını gevşetip (kan dolaşımını rahatlatmak için aynı şeyi giysilerinizin büzdürme, kemer gibi parçalarına da uygulamalısınız) çantanızın içine sokarak; çantanın şapkasının içini doldurup ya da giysi, ip, koşum, ağaç dalları gibi materyalleri oturacağınız yere serip, sırtınıza da soluyabilir-soluyamaz montunuzu geçirip iyi kötü bivaklayabilirsiniz. Çantanızı aynı zamanda mat olarak da kullanabilirsiniz. Bu tip durumlarda yanınızda taşıyabileceğiniz büyükçe bir çöp ya da ceset torbasının (yanlış anlamayın!) faydası tartışılmaz olacaktır.

Islak giysi ve çoraplar bir kaç dakikalığına üşüme riskine rağmen mutlaka değiştirilmelidir.

Birden çok kişinin üşümüş kedi yavruları gibi aynı anda, aynı yerde bivak yapması konforu artırır. Bivak sırasında birden çok kişi isek bivak partnerleri birbirleri ile konuşarak, başlamakta olan bir hipotermia'yı zamanında teşhis edebilirler. Kural olarak kötü durumda (ya da malzemesi kötü) olan kişi ortaya alınıp tost yapılır.

Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta bivaklama sırasında mümkün olduğunca çok sıvı ve özellikle besin alınmasıdır. Bu direkt olarak bivağın konforunu belirleyen bir etkendir. Bivak sırasında sıcak sıvı yapılabiliyorsa ya da elde sıcak sıvı var ise mükemmel bir bivak olur.

Zorunlu olarak bivak yapmadan önce kişi alçakta ve uygun ortamda (güzel hava ve sığınabilecek bir yer yakınında ) bivak tecrübesini artırmalıdır.

Vücudun hareket ettirilmesi, ayak ve el parmaklarının oynatılması, kasların kasılması üşümeyi azaltabilir. Sıcak sıvı doldurulmuş ve sızdırmayan bir termosun (torbalanarak) tulum içine alınması üşümeyi azaltacağı gibi suyun soğumasını da engeller.

Son olarak, asla unutmamak gerekir ki eğer sizi bivak yapmaya zorlayan koşullar yok ise , sabaha ya da sığınağa yetecek kadar piliniz ve enerjiniz var ise, sürdüreceğiniz yavaş tempolu bir yürüyüş en iyi bivaktan daha az acı verici olabilir.

« Son Düzenleme: 14 Ekim 2011, 16:24:25 Gönderen: GeZGiN »

Tags: