II. Şuppiluliuma, IV. Tuthaliya’nın oğlu, MÖ 1207-1178 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu’nun Yeni (Büyük) Krallık Dönemi’nin bilinen son kralı, ve Asur kralı I. Tukulti-Ninurta’nın çağdaşıdır. Komutası altındaki bir donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz muharebesidir.
HükümdarlığıII. Şuppiluliuma dönemine ait onlarca çivi yazılı doküman ve Luvi Hiyeroglifi ile yazılmış iki anıtsal kitabe Boğazköy'de(Hattuşaş) bulunmuştur. Bu iki kitabe eski vassalı Tarhuntassa’ya ve Alasiya’ya (Kıbrıs) karşı yapılmış savaşları kaydetmiştir. Kitabelerden biri, Nişantepe olarak bilinen mevkide bir kaya yüzeyinde, diğeri ise sarayın hemen güneyindeki reservuar setinin doğu köşesinde inşa edilmiş, kutsal bir mekan olduğu düşünülen ve 2 numaralı oda olarak bilinen yapının iç duvarlarındadır.
II.Şuppiluliuma'nın babası IV. Tuthaliya'dır. Tuthaliya'nın ölümünden sonra tahta veliaht III. Arnuvanda çıkmış, ancak çok kısa bir süre sonra ölmüştür. Şuppiluliuma bir dokümanda, bu konuda kendisinin hiçbir günahı olmadığını, ağabeyi hiç varis bırakmadan öldüğü için onun yerine tahta çıktığını belirtir.
2 numaralı odadaki kitabe, II. Şuppiluliuma’nın hükümdarlığı sırasında Hatti ülkesinin başına bela olan büyük bir siyasal istikrarsızlığı kaydettiği için tarihsel olarak önemlidir. Kitabe II. Şuppiluliuma’nın bir Hitit şehri olan ve II. Muvatalli’nin hükümdarlığı sırasında imparatorluğun siyasal başkenti olarak kısa bir süre hizmet etmiş olan Tarhuntassa şehrini yağmaladığını belirtmektedir. Tarhuntassa şehri ve çevresi, III. Hattuşili'nin Hitit tahtını ele geçirmesinden sonra vassal krallık statüsü kazanmış ve II. Muvatalli'nin oğullarından biri olan Kurunta buraya kral olarak atanmıştır. II. Şuppiluliuma döneminde Tarhuntassa'ya yapılan seferler, Kurunta veya varislerinin Hitit merkezi yönetimine karşı ayaklandığının göstergesidir. Aynı kitabe Batı Anadolu bölgesinde fethedilen çeşitli şehirleri de listeler.
II. Şuppiluliuma döneminde Hitit ülkesinde büyük bir kıtlık çekildiği de anlaşılmaktadır. Çağdaşı olan Mısır kralı Merenptah'ın Karnak tapınağındaki yazıtlarında 'Hatti ülkesini canlı tutabilmek için' tahıl gemilerinin gönderildiği belirtilmekdir. Ras Şamra (Ugarit) kazılarında bulunan bir mektupta, II. Şuppiluliuma, vassalı olan Ugarit kralından Suriye'den gelecek olan tahıl yardımlarının acilen transfer edilebilmesi için hiç geciktirilmeden gemi ve mürettebat temin edilmesini ister.
Hatti ülkesindeki kuraklık Hitit devletinde zafiyete yol açmış olmalıdır. II. Şuppiluliuma'nın Akdeniz bölgesi ve Kıbıs seferlerinin, bu dönemde doğu Akdeniz sahilerinde büyük bir yıkıma sebebiyet verecek olan Deniz Kavimleri'nin yarattığı tehlikelere karşı ve Hitit limanlarını tahıl aktarımı için güvene almak amacıyla yapıldığı şeklinde değerlendirilir.
Gene Ras Şamra kazılarında bulunan kayıtlar temel alınarak, batıda oluşan tehdit sonucunda, Hitit Kralı’nın Ugarit’den destek talebinde bulunduğu bilinmektedir. Ugarit’in son kralı olan Ammurapi'ye gönderilen bir mektupta Hitit kralı şöyle der:
“[Yaklaşan, gelen(?)] düşman bize karşı ve sayıca hiçiz [...]. Sayımız çok az (?)[. . .] her ne kadar mevcutsa, onu bulmaya çalış ve onu bana gönder.” Ammurapi gerçekten gemilerini ve askerlerini II. Suppiluliuma'nın yardımına göndermiş olabilir. Ancak bu sefer tehlike Ugarit'i vurur. Ammurapi, Alasiya’nın (Kıbrıs) hükümdarı Eşuvara’ya gemilerle yaklaşan Deniz Kavimlerinin tehdidi karşısında şöyle demektedir:
“Baba,[10] dikkatle dinle, düşmanın gemileri (buraya) geldiler; şehirlerim(?) yakıldılar, ve ülkemde şeytanca şeyler yaptılar. Babam bilmiyor mu ki tüm birliklerim ve savaş arabalarım(?) Hitit ülkesinde ve tüm gemilerim Lukka topraklarında? … Bu yüzden ülke kendi haline terk edilmiş durumda. Babam bilmelidir ki düşmanın buraya gelen yedi gemisi bize çok zarar verdi.”Ele geçen dokümanlarda her ne kadar başarılı seferlerden bahsedilmişse de, MÖ 1170'lerin sonunda, Hitit Krallığı Deniz Kavimlerinin ve Kaşkaların işgaliyle sona ermiştir. II. Şuppiluliuma'dan sonra başka bir merkezi Hitit devleti kralı yoktur, ancak "Büyük Kral" unvanı bazı Geç Hitit krallıklarında bir süre daha kullanılmıştır.