Gönderen Konu: Mexico City / Meksika  (Okunma sayısı 380 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7788
    • insan ve doğa
Mexico City / Meksika
« : 12 Mayıs 2022, 09:34:56 »
Meksiko, Meksika'nın 32 federal yapılanmasından biri, ülkenin başkenti ve nüfus bakımından en büyük şehri. "Alfa" bir küresel şehir olup, Amerika kıtasının en önemli finansal merkezlerinden biridir.

Ülkenin merkezinde bulunan Meksika Vadisi'ndeki platolarda, 2.240 metre rakımda yer alır. İdari olarak 16 belediyeye ayrılmıştır. 1.485 km² yüzölçümüyle ülkenin en küçük idari birimidir. 2015 sayımına göre 8.918.653 nüfusa sahiptir. Federal ve eyalet hükûmetlerinin hemfikir olduğu Büyük Meksiko tanımına göre tahmini olarak 21,3 milyonun üzerine ulaşan nüfus, şehri batı yarımküredeki en büyük ikinci metropol, en büyük onuncu kentsel yığışım ve İspanyolca konuşulan şehirlerin en büyüğü yapmaktadır. Şehir, Meksika'nın gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık %15,8'ini oluştururken, Büyük Meksiko göz önüne alındığında bu oran %22'ye kadar çıkar.

Meksiko, Amerika kıtasının en eski başkenti olmasının yanı sıra, Quito ile birlikte kızılderililer tarafından kurulan iki başkentten biridir. Şehir, Tenoktitlan adıyla Aztekler tarafından 1325 yılında, Texcoco Gölü üzerine inşa edildi. Aztek İmparatorluğu'nun İspanyollar tarafından fethi sırasında, 1521'deki Tenoktitlan Kuşatması sonrasında şehrin neredeyse tamamı yıkıma uğradı. Bu yıkımın ardından, İspanyol mimarisiyle şehir yeniden inşa edildi. 1524'te Meksiko belediyesi kuruldu ve şehir México Tenoktitlán olarak adlandırıldı. 1585'te ise resmî olarak Ciudad de México (Meksiko Şehri) adı benimsendi. Şehir, İspanyol İmparatorluğu'nun büyük bir bölümünün siyasi, idari ve finansal merkezi olarak faaliyet gösterdi. 1821'de sona eren Meksika Bağımsızlık Savaşı ile birlikte bağımsızlığını kazanan Meksika'nın bir parçası oldu ve 1824 yılında federal bölge statüsüne kavuştu.

Tarih öncesi
Gustavo A. Madero'daki San Bartolo Atepehuacan'da bulunan ve karbon-14 yöntemiyle 10.755±75 yıllık olduğu belirlenen "Peñon kadını", Meksiko'da varlığı tespit edilen en eski insan kalıntısıdır. Bulunan kemiklerin mitokondriyal DNA'sı üzerinde yapılan çalışmalar, kendisinin Asya, Batı Avrupalılara benzer bir görünüşe sahip Kafkas ırkından ya da Avustralya Aborjini olduğunu gösterir.

Kolomb öncesi dönem
Toltek İmparatorluğu'nun yıkılması sonrasında Azteklerin yanı sıra çeşitli Nahuatl konuşan topluluklar, Meksika Vadisi'ne göç etti. Buraya göç edenler arasındaki Meşikalılar 1325 yılında, vadide yer alan Texcoco Gölü üzerindeki bir adada Tenoktitlan adlı şehri kurdular. Azteklerin, ana tanrıları Huitzilopochtli'nin kendilerini adaya yönlendirmesi sonrasında bu şehri kurduklarına dair bir anlatısı vardır. Hikâyeye göre tanrı, bir nopal kaktüsüne türemiş ve gagasında yılan tutan bir kartalla yeni evlerini işaret etmiştir.

1325 ile 1521 yılları arasında genişleyen ve güçlenen Tenoktitlan, Texcoco Gölü ile Meksika Vadisi çevresinde kurulan altepetl'lerin en baskını hâline geldi. İspanyolların bölgeye ulaştığı dönemde Aztek İmparatorluğu'nun sınırları doğuda Meksika Körfezi'ne, batıda ise Büyük Okyanus'a kadar uzanmaktaydı.

İspanyol hakimiyeti
Veracruz'da karaya çıkmasının ardından Hernán Cortés ve beraberindekiler, bazı yerlilerin de yardımıyla Tenoktitlan'a doğru hareket etti ve 8 Kasım 1519'da buraya ulaştı. Iztapalapa tarafından şehre giriş yapan Cortés önderliğindeki birimler, şehrin hükümdarı II. Montezuma tarafından barışçıl bir şekilde karşılansa da bir süre sonra bu barışçıl ortam bozularak Cortés, şehrin kontrolünü sağlama amacıyla Montezuma'yı ev hapsinde tuttu.[13][14] Zaman içerisinde artan gerilim, La Noche Triste olarak adlandırılan 30 Haziran 1520 gecesindeki, İspanyollar ile Tlaşkalalı müttefiklerinin bölgeden atılmasıyla sonuçlanan Aztek isyanına kadar sürdü. Sonrasında Aztekler, yeni kralları olarak Kuitlauak'ı seçseler de kendisinin aynı yıl içerisinde ölmesinin ardından yeni kral Cuauhtémoc oldu.

Tlaşkala'da tekrar toplanan Cortés'in önderliğindeki birlikler, Mayıs 1521'de şehri kuşattı. Üç ay süren çatışmaların ardından Cuauhtémoc, 31 Ağustos 1521'de teslim olarak şehri İspanyol hakimiyetine bıraktı.

İlk olarak Coyoacán'a yerleşen Cortés, şehrin tamamını yıkarak baştan inşa etmeye başladı. İspanyol İmparatorluğu'na sadık bir şekilde faaliyetlerin sürdürüldüğü şehir, tekrar bir şehir devleti hâline gelerek hakimiyet alanlarını şehrin dışına doğru genişletmeye başladı. Bu dönemde Aztek tapınakları yıkılarak bunların yerine Katolik kiliseleri yapılmaktaydı. İspanyollar tarafından telaffuzunun daha kolay olduğu gerekçesiyle şehrin adı "Meksiko" olarak değiştirildi.

Sömürge durumundaki şehrin genişlemesi
İspanyol hakimiyeti altında şehir, İspanyol İmparatorluğu'nun bir parçası olan Yeni İspanya'nın da başkenti oldu. Yeni İspanya genel valileri, Zócalo olarak adlandırılan şehir merkezindeki sarayda ikamet etmekteydi. Bu meydana Meksiko Metropol Katedrali, Yeni İspanya Başpiskoposluğunun merkezi ve şehir konseyi binası inşe edildi.

Bağımsız Meksika dönemi
1810-1821 yılları arasında gerçekleşen Meksika Bağımsızlık Savaşı'nı Meksikalı milliyetçilerin kazanmasının ardından ülke, İspanyol İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'ndan uyarlanan 1824 Anayasası ile birlikte şehir, federal bölge statüsünü elde ederek ülkenin başkenti oldu. Bu tanımlama öncesinde Meksiko, hem Meksika eyaletinin hem de ülkenin hükûmet merkezi konumundaydı.


İmparator I. Maximilian'ın konutu olarak inşa edilen Chapultepec Kalesi
19. yüzyıl boyunca şehir sırasıyla ilk imparatorluğun (1821-1823), geçiş hükûmeti (1823-1824) ile ardındaki ilk cumhuriyetin (1824-1835), merkezci cumhuriyetin (1835-1846), ikinci cumhuriyetin (1846-1863), ikinci imparatorluğun (1864-1867) ve son olarak günümüzde varlığını sürdüren federal cumhuriyetin başkenti oldu. Öte yandan şehir, 1861-1867 yılları arasında Fransız askerî müdahalesine, Meksika-Amerika Savaşı kapsamında ise 1847 yılında Amerikan işgaline maruz kalırken 2 Şubat 1848'de imzalanan Guadalupe Hidalgo Antlaşması'na kadar bu işgal sürdü.[

Coğrafya
Şehir; ülkenin orta-güney kısımlarında yer alan Trans Meksika Yanardağ Kuşağı'nın bir parçası olan Meksika Vadisi'nde konumlanmıştır. En düşük rakımı ortalama deniz seviyesinden yüksekliği 2,200 metre (7,22 fit) olan şehir, yüksekliği 5,000 metre'yi aşan dağ ve yanardağlarla çevrilidir. Kendisini çevreleyen dağlardan gelen suların drenajı için doğal bir sisteme sahip olmayan vadi sebebiyle şehir, gerçekleşebilecek sellere müsait bir durumdadır. Bu sebeple 17. yüzyıldan itibaren drenaj amacıyla çeşitli kanallar ve tüneller yapılmıştır.

Meksiko'nun büyük bir kısmı, 17. yüzyılda başlayan süreç sonrasında günümüz itibarıyla tamamen kurumuş olan Texcoco Gölü'nün yer aldığı alan üzerine kurulmuştur. Sismik aktivitelerin yoğun olarak yaşandığı bir bölgedir. Göl yatağının bulunduğu kısımların zemini doygun kilden meydana geldiğinden dolayı, yeraltı sularının aşırı miktarda çekilmesine ve bu da zeminin çökmesine yol açmaktadır. 20. yüzyılın başlarından itibaren şehir, bazı noktalarda 9 metre'ye ulaşan boyutlarda çökmüştür. Bu çökme, yüzey akışı ve atık suyun tahliyesinde sorunla yol açmakta, özellikle yağışlı mevsimde su baskınlarının meydana gelmesine sebebiyet vermektedir. Günümüzde göl yatağının bulunduğu bölgede doğal yeşil alan kalmamış olup, ağaçlık alanların büyük bir kısmı güneyde: Milpa Alta, Tlalpan ve Xochimilco belediyelerinde bulunmaktadır.

İklim
Meksiko'da, tropikal kuşakta bulunmasına karşın yüksek rakımlı bir şehir olmasından ötürü subtropikal dağ iklimi (Köppen iklim sınıflandırmasında Cwb), görülmektedir. Vadinin alçak kısımları, güneydeki yüksek kısımlarına göre daha az yağış alır.

Yıllık ortalama sıcaklık, bölgenin yüksekliğine göre 12 ila 16 °C arasında değişmektedir. Sıcaklık, nadiren 3 °C'nin altına düşer veya 30 °C'nin üstüne çıkar. Şehir tarihinde ölçülen en düşük sıcaklık 13 Şubat 1960'ta -4,4 °C  ile gerçekleşirken en yüksek sıcaklık 9 Mayıs 1998'de 33,9 °C ile gerçekleşmiştir.

Meksika Vadisi, yüksek basınçlı sistemlerin etkisine maruz kalır. Bu sistemlerin oluşturduğu zayıf rüzgârlar, şehirdeki kirli havanın vadi dışına dağılmamasına sebep olur.

Şehir her yıl, ortalama 820 milimetre yağış alır. Haziran ayından eylül-ekim aylarına kadarki dönem, yağışların en yoğun yaşandığı dönemdir ve yılın kalan kısmında bu döneme kıyasla çok az yağış görülür. Yağmurun yanı sıra dolu yağışı da görülebilirken kış aylarında nadiren kar yağışı gerçekleşir ki şehirde kaydedilen son kar yağışı 12 Ocak 1967'dedir. Rüzgârların etkisiyle denizden gelen nemli havanın yol açtığı yağışlarla, haziran-ekim arasında yaşanan yağışlı mevsim ile yılın geri kalan kısmında görülen ve yağışlı mevsime kıyasla çok az yağış görülen kurak mevsim, Meksiko'da görülen iki ana mevsimdir. En çok yağış alan ay temmuz iken, aralık ayı en az yağışın gördüğü aydır. Kurak mevsim, soğuk ve ılık dönem olmak üzere ikiye ayrılır. Kasım-şubat arasında süren soğuk dönemde, kuzeyden gelen kutupsal hava kütleleri havanın büyük oranda kurak kalmasını sağlar. Mart-mayıs arasındaki ılık dönemde ise tropikal rüzgârların etkisi görülse de yağış oluşturacak kadar nem taşımazlar.

Tags: