Çeşme, Silivrikapı Mahallesi’nde, Meşeli Mescit Sokağı ile Yeni Çeşme Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır. 1737 yılında Sultan I. Mahmud’un annesi Saliha Sultan’ın Başağası Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bu sebeple çeşme Başağa Çeşmesi olarak da bilinmektedir. Çeşmenin küfeki kesme taş ile örülmüş olan ön cephesinde, kemerin kilit taşı üzerinde kabartma gül motifi, kemerin hemen üstünde kitabe, onun üzerinde yer alan alınlıkta ise boş bir madalyon bulunmaktadır. Bahsi geçen madalyonda Sultan I. Mahmud’un tuğrası varken kazındığı izlerinden anlaşılmaktadır. Yümnî tarafından yazılan inşa kitabesi talik hat ile yazılmıştır. Onarım çalışmaları kapsamında çeşmenin çatısında ve cephelerinde bulunan çimento esaslı niteliksiz müdahaleler ve zaman içerisinde çeşme üzerinde büyüyen odunsu bitkiler kaldırılarak üst örtüye kiremit döşenmiştir. Yapı cephelerinde plastik onarım çalışmaları yapılmıştır. Mevcut durumda kayıp olan sekiler ve kurna özgün haline uygun olarak yapıya eklenmiş ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Çeşmenin kitabesinde zemin renklendirmesi ve altın varak çalışması tamamlanan çeşme yeniden suyuna kavuşturulmuştur.
Kitabesi (Hicri 1150): Mehd-i ulyâ gevher-i yektâ-yı dürc-i saltanat
Mâder-i Sultân Mahmûd-ı mekârim-intimâ
Sâyesinde pâdişâh-ı âlemin olmaktadır
Masdar-ı hayr u hisân [ü] menbâ’-ı cûd u atâ
Ol yegâne dürr-i bahr-i ismetin hüddâmı da
Olmada hayrâta sâ’î cehd edip subh u mesâ
Başağa ya’nî o hem-nâm-ı Aliyyü’l-Murtazâ
Fî-sebilillâh bu vâla çeşmeyi kıldı binâ
Hayrını makbûl sa’y ü himmetin meşkûr edip
Nice hayrâta muvaffak eylesin Bârî Hudâ
Tâkına tarh eyle Yümnî böyle bir târîh-i pâk
Âb-ı Kevser iç gelip ayn-ı Alî’den dâ’imâ
