Gönderen Konu: Hakkari’nin Vadi ve Ovaları  (Okunma sayısı 956 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7788
    • insan ve doğa
Hakkari’nin Vadi ve Ovaları
« : 25 Kasım 2020, 20:57:32 »
Hakkari yöresini kaplayan Doğu Toroslar, neojen ortalarından aşınmış, daha sonra şiddetli yükselmelere uğramış ve kubbeleşmiş dağlardır. Yüksek yerlerde buzul oyma ve birikintileri ortaya çıkmıştır. Buzulların çekilmesinden sonra, akarsu oymaları sonucu, derin karstik vadiler oluşmuştur. Bu vadiler Zap, Nehil, Avarobaşin, Şemdinli ve Hacıbey vadileridir. Havaril Dağları’nın güney yamaçlarından başlayan Zap Vadisi, ülkemizin en derin ve dar vadilerinden birisidir. Başkale civarında Hakkari il sınırları içine giren vadi, Nehil Vadisi ile birleşinceye kadar sınır boyunca devam eder. Cilo Dağı’nın kuzeyinde Nehil Vadisiyle birleştikten sonra güneybatıya döner, genişçe bir yay çizerek Altın Dağlarıyla Samur Dağları arasında geçer ve Çukurca yöresinde Irak topraklarına girer. Zap vadisi yer yer yarma vadi, yer yer de henüz gelişimi tamamlanmamış (U) profilli vadi şeklindedir. Bu nedenle, vadinin hiçbir yerinde geniş tarım alanları yoktur. Vadi yamaçlarında, bölgenin yükselme hareketiyle uyumlu olarak sekiler oluşmuş ise de buralar çoğunlukla yüzeyin yontulması sonucu birikmiş taş ve molozlarla kaplıdır. Bu düzlüklerde tarım yapma olanağı yoktur (Yurt Ansiklopedisi, 1982). Yukarıda da ifade edildiği üzere Zap, oluşturduğu derin ve dar vadiden dolayı, tarım alanlarını çok sınırlandırmıştır. Akarsuyun oluşturduğu küçük tarım alanları ve yapay taraçalar dışında tarıma elverişli alan hemen hemen yok gibidir. Bu alanlarda da çoğunlukla, buğday ve arpa ekilmektedir. Ayrıca elma ve dut üreticiliği başta olmak üzere, bağcılıkta yapılmaktadır. Ancak sayıları az da olsa son yıllarda meyve ağacı çeşidi ve bahçe sayısında bir artış görülmektedir.

Hakkari’nin en önemli düzlüklerinden biri olan Yüksekova Türkiye’nin en yüksek ovaları arasındadır. Yüksekova tarım ve hayvancılık için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Geniş bir alana yayılan Yüksekova’nın yükseltisi 1.900 metredir. Genişliği 15 kilometre, uzunluğu 40 kilometredir. Bu ovanın doğusundaki dağların güney yamaçlarından başlayan Nehil Vadisi diğer önemli bir vadisidir. Vadi önce güneybatı, sonrada batı yönünden uzayarak geniş bir yayçizer. Başlangıçtan hemen sonra tabanı genişler ve geniş bir düzlük ortaya çıkar. Bu düzlüğe Gevar Ovası adı verilir. Ovanın, batı ucunda vadi, yeniden daralır ve bir boğaz şeklini alarak Zap Vadisiyle birleşir. Doğu Toroslar’ın en büyük düzlüğü olan Gevar Ovası, Nehil vadisinin geniş düzlüğünün oluşturduğu ovadır. Burası eskiden kapalı bir havza iken Nehil Suyu vadisinin yatağı derinleşerek zamanla Zap suyu vadisi ile birleşmiştir. Çöküntü oluğu olması nedeniyle Doğu Torosların en büyük düzlüğüdür. Nehil suyu boyunca uzanan ovanın uzunluğu, yaklaşık 30 km’dir. Genişliği ise 5 ile 10 km arasında değişmektedir. Yüzölçümü 175 km² dolayındadır. Ova genellikle düzdür, ama ortasından geçen Nehil Suyu’na yakın yerlerde eğim çok düzensizdir. Alüvyal topraklarla kaplı olan ova, çok verimlidir. Nehil Suyu’na, ovada katılan derelerin suyu çok fazladır. Mart sonlarında çevre dağlardaki karların erimesiyle, ovanın geniş bir kesimi göl olur. Kısa bir süre sonra sular çekilir. Sular çekilince çok gür çayırlar yetişir. Suların çekilmediği bazı yerlerde yaz boyunca kalan bataklıklar oluşur. Yaklaşık 1.900 metre yükseltili Gevar Ova’sında kışlar çok sert ve uzun geçmektedir. Yüksek dağlarla çevrili olduğundan ova yüzeyinde yoğun atmosfer hareketleri görülmez. Ağır soğuk hava, ova yüzeyine çöker. Ancak, yaz aylarında öğle üzeri havanın ısınıp yükselmesiyle etkili sıcaklar görülebilir. Yükselti ve iklim koşullarının elverişsizliği nedeniyle, ovanın tamamı tarıma elverişli değildir. Çayır ve meralardan oluşan bu kesimler özellikle hayvancılıkta önemlidir. Ova’da kış ayları soğuk geçtiğinden meyve ağaçları kış soğuğuna karşı pek direnemezler ya da direnen türlerde görüldüğü üzere rekolteleri çok düşük olur.

Nordüz Platosu’nun güney yamaçlarından başlayan Habur Vadisi, Karacadağ, İncebal Dağı ve Tanin Dağı ile Türemiş, Konak ve Altın Dağları arasında kalan, suya direnci az şistler ve eosen kalkerleri üzerinden oluşmuştur. Habur Vadisi, Beytüşşebap’a dek güneybatı yönünde, daha sonra güney yönünde uzanarak, Irak topraklarına girer. Irak sınırı yakınında vadi tabanı biraz genişlemekteyse de, genellikle dar ve geniştir. Hiçbir yerinde geniş tarım alanları yaratmaz. Habur Vadisi’nin, Beytüşşebap’tan sonra ki kesimlerinde, vadinin her iki yanında şerit halinde uzanan tarlalarda, başta mısır olmak üzere buğday ve arpa ekimi yapılır. Biraz da dut, elma ve üzüm yetiştirilir. Doğal ya da yapay olarak açılmış taraçalarda genellikle buğday ekilir. İkliminde etkisi ile, bitkisel üretim, daha yükseklerde bütünüyle ortadan kalkar. Yerini hayvancılık alır.

İl sınırları içindeki uzunluğu fazla olmayan bir diğer vadi ise Avarubaşin Vadisidir. Çok dar ve derin olan bu vadi, Sat Dağı’yla, Cilo Dağı arasındaki kalkerli ve volkanik alanda, genellikle boğaz şeklinde uzanan bir yarma vadidir. Sat Dağı’yla, Cilo Dağı’nın birleştiği sırtın batı yamaçlarından başlayan vadi, çok geniş bir yay çizerek Dağlıca’dan geçer Irak’a girer. Dağlıca yöresi ile sınıra yakın yerlerde, küçük tarım alanları vardır. Bu kesimlerde az miktarlarda buğday, arpa ve mısır ekilmekteyse de, daha çok hayvancılık yapılmaktadır.

İl sınırları içerisinde yer alan vadilerden bir diğeri ise Şemdinli Vadisidir. Şemdinli yöresi, Hakkari’nin en engebeli kesimlerinden biridir. Gerçek bir yarma vadi olan Şemdinli vadisi çok dar ve diktir. Yer yer, vadi tabanı ile vadi yamacının en üst noktası arasındaki yükselti farkı 1.000 metreyi bulur. Vadide, düşeye yakın diklikler gösteren uçurumlar az değildir. Hem yamaçlar hem de vadi, kopan ve yuvarlanan kayalarla, taş parçalarıyla doludur. Bu kesimin volkanik ve kalkerli yapısı nedeniyle vadide pek çok mağara oluşmuştur. Mağaraların içlerinde, “kapan” adı verilen patikalar geçer. Şemdinli Vadisi’nin, il sınırlarına dek olan bölümünde tarım alanları bulunmaz.

Irak, ‹İran ve Türkiye sınırlarının birleştiği noktadan başlayan Hacıbey Vadisi, Karadağ’ın güneyinde, Irak’la sınırı oluşturacak şekilde, güneybatı yönünde uzanır. Hacıbey Vadisi’nin oluşturduğu havzaya Gerdi adı verilir. Bu yöre, Hakkari bölgesinin en alçak kesimidir. İklim özellikleri, öbür yörelerden oldukça farklıdır. Yazlar daha sıcak, kışlar daha yumuşak geçer. Bu nedenle, Hacıbey Vadisi’nin il sınırları içerisindeki bölümünde bulunan tarım alanlarında, buğday, arpa, mısır ekimi yanında, yaz sebzeciliği ve meyvecilik de yapılmaktadır.
« Son Düzenleme: 25 Kasım 2020, 21:04:08 Gönderen: GeZGiN »

Tags: