Gönderen Konu: Su geçirmezlik teknolojileri - 1  (Okunma sayısı 6223 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7750
    • insan ve doğa
Su geçirmezlik teknolojileri - 1
« : 25 Şubat 2016, 23:24:38 »
Özellikle kış aylarında ve yüksek irtifa dağcılığında kuru kalabilmek çok önemlidir. Çünkü ıslandığınız takdirde vücudunuz ile hava arasındaki ısı transferi 25 kat daha artar, yani vücut ısınız hızla düşer… Bu da çok ciddi bir hipotermi riski oluşturur. Üstelik bunun için extrem soğuk şartların olmasına da gerek yoktur. Sert bir rüzgar ve ıslak elbiseler,  + C derecelerde bile sizi hipotermiye sokabilir.

Islanmaktan korunmanın birinci yolu, su geçirmez ve nefes alabilir kıyafetlerdir. Kıyafetlerinizin yağmur suyunu geçirmiyor olması tek başına yetmez. Çünkü eğer nefes alamıyorlarsa, hiç su geçirmeseler bile, terlemek suretiyle oluşan su buharı dışarı atılamadığı için gene sırılsıklam ıslanmanıza neden olurlar. Bu durumda da hipotermi riskiniz tıpkı yağmurda ıslanmışsınız gibi ortaya çıkar.

Kumaşlarda su geçirmezlik, temel olarak 2 türlü sağlanır.

1.  Kumaş lifleri içerisine ve üzerine yağ asidi ya da mum gibi su itici maddeleri aplike ederek… Bu metodda kumaş kısmen nefes alabilir, ancak su geçirmezlik tam olarak sağlanmaz. Kumaş sadece suya karşı bir direnç kazanır. Kazandığı su geçirmezlik değeri ise mm. cinsinden su sütunu birimi ile ifade edilir. (2.000 mm. – 10.000 mm. gibi…) Burada belirtilen rakamların anlattığı şudur. Test 2,5 x 2,5 cm. taban alanına sahip iki ucu açık bir tüple yapılır. Tüpün tabanına test edilecek kumaş oturtulur ve tüpe su konmaya başlanır. Suyun tüpteki seviyesi arttıkça tabanda oluşan basınç artar ve kumaşın gözeneklerini zorlar. Kumaş, gözeneklerinden su sızdırmaya başladığı anda tüpteki su seviyesi ölçülür. Ölçülen değer,  kumaşın su geçirmezlik değerini ortaya koyar. Yani 3000 mm dayanıklılığa sahip bir kumaş, 3000 mm. yani 3 m. yüksekliğinde su dolu bir tüpün tabanında oluşan basınca dayanıklı demektir.  Bir fikir vermesi açısından, her 2.000 mm.lik su geçirmezlik değerinin, yaklaşık olarak 1 saat kesintisiz sağanak yağmura dayanıklı anlamına geldiği söylenebilir. (4.000 mm olan 2 saat, 10.000 mm. 5 saat gibi.) Bu kumaşlar belirtilen değerleri aşan yağmurda su geçirgen hale gelirler. Ayrıca yıkandıkça da su iticilik özelliklerini kaybederler.

Kumaşların nefes alabilirlik değerleri de bu birimle, ancak zaman dilimi verilerek ifade edilir. 10.000 mm./gün ya da 5.000 mm/saat gibi.. Bu da belirtilen zaman diliminde, o kadar mm. su basıncına denk gelen terin dışarı atılabileceği anlamını taşır.

İşte satın aldığınız su geçirmez outdoor kıyafetlerin çoğu, bu teknoloji ile üretilmiş kumaşlardan yapılır ve su geçirmezlikleri mm. su basıncı ile  ifade edilir. Ancak bu değerin kullandıkça ve yıkandıkça değişeceğini, hatta bir müddet sonra hiç kalmayacağını bilmelisiniz. Bunu geciktirmenin yolu da, mümkün olduğunca az yıkamak, yıkayacağınız zaman da detarjan kullanmadan soğuk suda yıkamak ve yıkama sonrası su itici spreylerle bakımını yapmaktır.

2. Kumaşı, kauçuk gibi su ve hava geçirmez bir madde ile kaplayarak… Bu metodda kumaş tamamen su ve hava geçirmez hale gelir. Ancak Nefes alamaz. Örneğin 20-25 TL. ye satılan ucuz yağmurluklar ve  pançolar bu metodla üretilir.. Bu nedenle efor isteyen hiç bir etkinlikte kullanılmamalıdır. (Hatta bana kalırsa hiç kullanılmamalıdır.) Belki kampta, dinlenme anında kullanılabilir.

Göründüğü gibi her iki teknolojide dağcılık sporu ile uğraşanların ihtiyacına tam olarak cevap vermez. Birinci teknoloji ile yapılmış kıyafetlerle er geç yağmurdan, ikincisinde ise terden ıslanırsınız. İşte bu soruna çözüm bulmak için özel bir teknoloji geliştirilmiştir. Gore-tex…

Gore-tex aslında bir kumaş değil, her türlü kumaş, deri, vinil üzerine kaplanabilen çok ince bir çeşit membran yani kaplamadır. 1969 yılında Robert Gore tarafından icat edilmiştir ve o günden bugüne Gore-Tex’i geçebilen bir su geçirmezlik teknolojisi hala geliştirilememiştir. Her ne kadar farklı teknolojiler geliştirilmiş olsa bile, hiçbiri Gore-tex‘in başarısını yakalayamamıştır.
 
Gore-Tex kaplamanın her santimetre karesinde yaklaşık 1.4 milyar gözenek mevcuttur ve gözenekler su damlasından 20.000 kez daha küçüktür. Bu nedenele de içinden su geçişine izin vermezler. Ancak terle oluşan su buharının geçişine izin verir. Yani hem mutlak su geçirmezdir, hem de nefes alabilir. Su geçirmezlik özelliğini yıkama ile kaybetmez. (Ancak üzerinde oluşabilecek yırtık, delik gibi bir hasarla kaybeder.)



Ancak gene de bir tehlike vardır.

Gore-tex dış katmanların en dışında su itici teknoloji ile üretilmiş bir kumaş, altında Goro-tex kaplama, en altta da Goro-tex‘in delinmesini, yırtılmasını önleyen bir iç astar vardır. Su iticili en dış katman bu özelliğini yitirdiğinde su Goro-tex kaplama ile dış katman atasında sıkışır. aşağıya geçmez ancak gözenekleri kapatarak nefes alma özelliğini ortadan kaldırır. Bu takdirde terleyerek içerden ıslanırsınız. Ya da iç katman yırtılır, delinir. Goro-tex kaplamayı koruma özelliğini yitirir ve zamanla Gore-tex’te de delik yırtıklar oluşur. Bu kez buralardan su alır.



Evet Goro-tex şu an teknolojinin en üst noktasıdır, ancak tekeldir ve çok pahalıdır. Bu nedenle firmalar tarafından sürekli yeni teknolojiler geliştirilmektedir. İleride fırsat buldukça onlara da değineceğiz.

Kaynak : http://dogayakacis.com/2014/11/12/su-gecirmezlik-teknolojileri-1-gore-tex/
« Son Düzenleme: 25 Şubat 2016, 23:31:33 Gönderen: GeZGiN »

Tags: