Çukurova'nın göbeğinde yer alan Anavarza Antik Kenti veya Anavarza Kalesi, hala toprak altında kısımları bulunup keşfedilmeyi bekleyen, bünyesinde birçok medeniyetin kültürünü barındıran bir eserdir. Makalemizde Adana il sınırları içerisinde yer alan Anavarza Kalesi hakkında bilgiler sunulmuştur.
Ülkemizde yer alan farklı medeniyetlerin kalıntılarına ve tarihi eserlerine sitemizde zaman zaman yer veriyoruz. Bunlardan biri de Adana’da bulunan Anavarza Antik Kenti’dir. Kaynaklarda Anavarza Kalesi diye de geçen bu yapı;
tiyatrolar, su kemerleri, hamamlar, mozaik yapılar, kiliseler, kuleler, surlar ve kalelerden oluşan, 143 dönümlük bir alana yayılmış olan bir antik kenttir. Birçok medeniyetin esintisini taşıyan bu kent en çok da Roma kültüründen eserler barındırıyor.
Yapılan arkeolojik çalışmalar, kent için yerin 30 metre altında bile yapıları olduğunu söylüyor. Hala keşfedilmesi gereken kısımları olan Anavarza antik kenti Anadolu’nun en büyük ve önemli metropollerinden biri olarak biliniyor. İzmir’de yer alan Efes antik kenti dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğramaktadır. Eğer yolunuz Adana’ya düşerse Anavarza antik kentini de ziyaret etmenizi öneririm. Bu güzel yapının en az Efes kadar görkemli bir mimariye sahip olduğuna bizzat tanık olabilirsiniz.
Anavarza Kalesi (Antik Kenti) Nerededir?Arkeolojik kaynaklarda Anavarza antik kenti olarak geçse de, yöre halkı bu yapı için Anavarza Kalesi ifadesini kullanmaktadır. Anavarza Kalesi,
Adana il sınırları içerisinde yer alan, oldukça geniş bir alanı kapsayan tarihi kalıntılardan oluşan bir antik kenttir. Adana şehir merkezinin 70 km kuzeydoğusunda yer alan kale,
Kadirli, Kozan ve Ceyhan ilçe sınırlarının kesiştiği yerde bulunmaktadır. Bu noktada ise eski adı Anavarza, şimdiki adı Dilekkaya olan bir köy bulunmaktadır.
Dilekkaya köyünde yer alan Anavarza Kalesi, Sunbas çayının Ceyhan ilçesi ile birleştiği yerin, 8 km kuzeyinde yüksek bir tepe üzerine konumlanmış vaziyettedir.
Anavarza Kalesi’nin MimarisiAnavarza antik kenti birçok surdan ve adından da anlaşılacağı gibi kalelerden oluşmaktadır. Her ne kadar günümüzde bu yapılardan pek bir şey kalmasa da, şehrin etrafını saran büyük duvarlardan bazıları hala ayakta durmaktadır. Kale, adaya benzeyen hafif yükseklikte bir tepe üzerine kurulmuştur. Kaleye çıkmak için oldukça keskin ve dik kayaları tırmanmak gerektiği için her taraftan giriş yapmak olanaksızdır. Sadece güney ve doğu tarafındaki kapılardan kaleye girmek mümkündür.
Anavarza Kalesi
üç bölümden oluşmuştur. Bunlardan birincisi bir askeri kışladan oluşmaktadır. Burada Ermeni prenslerinden olan Toras’ın, 1057 yılında yaptırdığı üç nefli küçük kilise yer almaktadır. İkinci surda içerisinde odaların ve su depolarının olduğu bölümler yer almaktadır. Üçüncü bölümde de yine surlar ve kuleler bulunmaktadır.
143 dönümlük bir alanı kaplayan bu eser kaynaklarda ikinci
Efes Antik Kenti diye yorumlanmaktadır. En az Efes kadar geniş ve zengin yapılardan oluştuğu vurgulanmaktadır. Efes antik kenti hakkında bilgi sahibi olmak isteyenleri
buraya alalım.
Anavarza Kalesi’nin TarihçesiAnazarba, Anazarbos ve Aynızarba isimlerle de bilinen Anavarza Kalesi’nin tam olarak ne zaman yaptırıldığı hakkında kesin bir bilgi mevcut değil. Ancak milattan önce 19. yüzyılda
Roma İmparatoru Augustus‘un Anavarza Krallığı’nı ziyaret ettiği bilinmektedir. Bir gün Roma İmparatorlarından
Septimus Severus , Pescennius Niger ile bir iktidar savaşına tutuşur. Bu savaşta Anavarza Krallığı imparator Severus’un yanında durur ve ona destek olur. Savaş Severus’un galibiyetiyle sonuçlanınca, yanında duran Anavarza Krallığı’nı da ödüllendirir. O dönemde kent tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır. Kilikya, İsauria ve Likaonia gibi bölgeler için metropol kent haline gelmiştir.
Daha sonra
Sasani Kralı Şapur tarafından fethedilen Anavarza kenti bu esnada birçok zarar görmüş ve tahrip edilmiş. Dönemin imparatorları tarafından onartılan kent yeniden eski güzelliğine kavuşsa da, 525 ve 561 yıllarında yaşanan depremler sebebiyle büyük hasara uğramış.
Yakın tarihimize gelindiğinde,
Malazgirt Savaşı‘ndan sonra Ermeni Kralı’nın oğlu Rupen, Kozan o zamanki adıyla Sis etrafındaki birçok Bizans kalesinin sahibi olmuş. Anavarza Kalesi o dönemde yeniden inşa ettirilmiş. Yüzyıllar boyunca içinde yaşayan halkı dışarıdan gelen tehlikelere karşı koruyan Anavarza Kalesi’nde ve bu yörede Avşar Türkmenleri hakimiyet kurmuştur. 16. yüzyıldan sonra ise
Kozanoğulları Beyliği himayesinde, fiilen bağımsız bir Türkmen Beyliği Anavarza Kalesi’nin hakimi olmuştur.
Kaynak: BilgiHanem