MUZ MEYVASI' NIN TARİHÇESİ. YETİŞTİRİCİLİĞİ ve BOTANİK ÖZELLİKLERİ-Anavatanı Malezya, Endonezya ve Güneydoğu Asya ormanları.
-Asurlular ve eski Mısırlılar muz bitkisini tanıyorlardı.
-Muz M.Ö. 6. yüzyıldan beri Hindistan' da yetiştirilmektedir.
-M.Ö. 2. yüzyılda Çin'de de muz tarımı başladı.
-Muz bitkisi sömürgeleştirme döneminde önce deniz yoluyla Afrika' ya oradan da İspanyol ve Portekizliler tarafından Kanarya Adaları üzerinden Amerika kıtasına ulaştı.
-Araplar bu bitkiye "MUSA" adını verdiler.
-Daha sonraki yıllarda bitkiler türlerine göre isimlendirilirken MUSA SAPIENTIUM adı verildi.
-Muzgillere MUSACEAE adı verilir.
-Yabancı dillerdeki BANANA Arapça "parmak" anlamına gelen BANAN' dan türetilmiş.
-Ayrıca Zaire' nin Atlantik kıyısındaki liman kentlerinden birinin adı da BANANA.
-Tropik ve subtropik bölgelerde 9-10 ay içersinde 4-5 metre boy atar.
-10 metreye kadar büyüyen türleri de vardır.
-Muz meyvasının 40 türü ve 250' den fazla çeşidi vardır.
-Meyvesinin boyu 5 santimden yarım metreye kadar olan çeşitleri mevcut.
-Her muz bitkisinin üzerinde 10-20 arası meyve bulunan 10-15 muz hevengi bulunur.
Bir muz bitkisi 100-200 adet ve 30-40 kilogram meyve verir.
-Bilinen meyvelik muzun haricinde "Kırmızı Muz", "Elma Muzu" ve "Pişirmelik Muz" gibi çeşitleri vardır.
-Meyvelik muza BANANOS, pişirilen muza PLATANOS adı veriliyor.
-Nisan ayında eski kökler sökülür, fideler dikilir.
-Mayıs ayında 3 günde bir sulamaya başlanır.
-Meyvenin doğumu Ağustos' da başlar. Ekim' de meyve olgunlaşır. Meyveler oluşurken geceleri çatırtılar duyulur.
-Meyve oluşurken güneş ışığına ulaşabilmek için yukarı doğru bükülür.
-Kışa girerken, dikimden 12 hafta sonra meyve donmasın diye kese giydirilir.
-Hasat Eylül-Ekim aylarında başlar, Ocak Şubat aylarında yoğunlaşır. Mart ayında hasat biter.
-Hevengi kesilen gövde bir daha meyva vermez.
-Bahçede yapılacak çok iş vardır, çiftçi 12 ay bahçeden çıkamaz.
-Eğer tam olgunlaşana kadar dalında tutulursa kabuğu çatlar ve zararlıların akınına uğrar.
-Boyu ve kalınlığına göre sınıflandırma sırasında % 40 oranında fire oluşur.
-Toplandıktan sonra 15 dakika su içinde tutularak sütünün (latex) akması beklenir, yoksa kabuğu kirlenir.

-Taşıma ve depolama sırasında sıcaklık (13,5 derece) ve nem oranı önemlidir.
-Günümüzde sadece muz taşımacılığı için geliştirilmiş özel gemiler mevcuttur.
-Orta Amerika ülkelerinden Avrupa limanlarına ulaşması 12-15 gün sürer.
-Muz tam olgunlaşmadan toplanır ve Güney Amerika ülkelerinden Avrupa' ya gelirken yolda, ya da Avrupa' ya geldikten sonra depolarda "etilen" gazı verilerek olgunlaştırılır.
-Piyasaya verilmeden önce depolarda 4-10 gün arası olgunlaşması beklenir.
-Bir muz meyvası toplandıktan sonra ortalama 6.500 kilometre yol gelir ve yaklaşık 1 ay sonra tüketilir.
-Yıl boyunca ortalama 26-27 derece sıcaklık ister. Sıfır derecenin altında toprak üstündeki bölümleri ölür.
-Eksi 4 derecenin altında toprak altındaki bölümleri de ölür.
-Yazın 35 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda gelişemez.
-Nem oranı % 60' m altına düşmemelidir.
-Bu bitki çok fazla su tükettiği için Mayıs - Kasım aylarında bolca sulanmalıdır.
-Topraktan çok fazla besin çektiği için yılda 3 kere gübrelenmesi gerekir. Muzun içersinde diğer meyvaların aksine çok az miktarda meyve asidi bulunur.
-Kabuğu ne kadar sarıysa içersindeki şeker miktarı o oranda fazladır.
-Kabuğundaki kahverengi noktalar tam olgunlaşmış meyvanın habercisidir.
-Orta ve Güney Amerika ülkelerinde Monokültür olarak yetiştirildiği için hastalık ve zararlılara çok açık bir meyvadır.
Bu sebeple çok fazla miktarda ilaçlama yapılır.
-Muz bahçelerine işçilerin çıkması beklenmeden sürekli olarak küçük uçaklarla ilaçlama yapılıp her yıl hektar başına 40 kilogram ilaçlama yapılır ki bu Avrupa'daki başka meyvelerin ortalama ilaçlama miktarının 10 katıdır.
-Meyvaların paketlendiği mavi naylon torbaların iç yüzeyi de, meyveyi zararlılardan koruyan bir ilaçla kaplıdır.
-İlaçlama kalıntısı en çok meyvanın uçlarında toplandığı için baş ve son kısmının yenmemesi önerilir.
-15-20 yıl yoğun tarımı yapıldıktan sonra toprak bütün verimliliğini kaybeder.
-Türkiye' ye ilk defa 1870 yılında süs bitkisi olarak getirildi.
-1930 lardan sonra ekonomik amaçlı tarımına başlandı.
-1950 lerde Türkiye' deki üretim ve tüketim hızla arttı.
-150 kilometrelik Alanya-Gazipaşa-Anamur sahili muz dikimi için ideal. Bu sahil şeridinde 1 milyondan fazla muz bitkisi yetiştiriliyor.
-Türkiye' de yetiştirilenler Güney Çin kökenli LADY FINGER türü muzlar.
-Bu tür Tayland ve Kolombiya'da da yetişiyor.
-Türkiye' ye ithal edilen muzlar genellikle CAVENDISH türüdür.
-Türkiye' deki üretim 1984' den sonra muz ithalatı artınca darbe yedi.