DoğaKolik - Doğanın Harikalarını Doğakolik ile Keşfedin

GEZGİNİN DÜNYASI - TRAVELLER'S WORLD => TARİH KÜLTÜR VE SANAT => EDEBİYAT => Konuyu başlatan: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:33:24

Başlık: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:33:24
Dursuna mektup

Babasının Dursun´a Mektubu

Uy sevgili uşağum Dursun Allah'ın selamı üstine olsin...

Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum. Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel´i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş. Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, "Uy uşağum ne edeysun orada ?" demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş. Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun!
Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..

Baki Hudaya emanet ol.

Baban
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:35:50
"U" harfinin sakıncası

Karadenizli vapur acentasına gitti:

 'Biz vapuru kaçirduk, başka vapur bulur misunuz?' dedi.

 'Kaç kişisiniz?'

 'Yediyuz.'.

Acenta yetkilisi bu kadar müşteriyi kaçırmamak için hemen yeni bir vapur istedi. Vapur geldiğinde Karadenizli ve arkadaşları rıhtımda toplanmışlardı. Ama nedense fazla kalabalık değillerdi.

Görevli sordu: 'Hani yedi yüz kişiydiniz?'.

 'Doğridur, işte pir, içi, uç, dort,pes, alti, yedi. Toplam yediyuz daa..' dedi Karadenizli.

Kafası attı acenta yetkilisinin. Karadenizliyi bir güzel dövdü ve: 'Eğer, bir daha (i) yerine (u) dersen, canına okurum...' dedi.

Aynı Karadenizli birkaç gün sonra bir bakkala gitti. 'Bana bir mim verin...' dedi.
 
Bakkal anlayamadı, birkaç kez tekrar ettirdi, sonra eliyle göstermesini istedi. Karadenizlinin işaretine bakınca: 'Yooo, o mim değil mumdur.' dedi.

'Olsun, mim demek, dayak yemekten iyidir.' dedi Karadenizli.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:37:57
Temel arabasıyla yolda giderken bir Ferrari'ye arkadan çarpıyor. Ferrari'den gayet iyi giyimli, sinirli biri iniyor, daha adam konuşmadan Temel ağlamaya başlıyor.

-Uy beyefendi, noolur affedin, çoluğum çocuğum var falandı filandı... derken

Adam - Tamam kardeşim boşver gitsin diyor.

Bir süre sonra tesadüf bu ya Temel aynı adama yine arkadan çarpıyor ve yine inip ağlamaya başlıyor hemen.

- Beyefendi affet noolur çoluğum çocuğum vs. vs...

Adam -Tamam kardeşim ya çek git bir daha da gözüme görünme diyor.

Bir süre sonra bir kere daha Temel aynı adama arkadan çarpıyor.

Bu sefer hiç arabadan bile inmiyor, camdan başını çıkarıp adama sesleniyor.

- Ula hemşerum benim, benim, devam et.  ;D
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:44:28
Hastabakıcı Temel

Doktor hastabakıcı Temel'i çağırdı...

- "Yarın ava gidiyorum, ama muayenehane kapansın istemiyorum. Sen hastalarla ilgilen. Ben arada arar, kontrol ederim" dedi..

- "Merak etmeyin doktor" dedi, Temel.

Doktor ertesi gün akşama doğru telefon etti..

- "Ne var ne yok?.."

- "Üç hasta geldi bugün.. İlkinin başı ağrıyordu, aspirin içirdim."

-  "Harika Temel" dedi, doktor...

- "İkincisinin midesi yanıyordu.. Talsit verdim.."

- "Bravo.. Bravo Temel.. Harikasın!.. Ya üçüncü?.."

- "Doktor, masada oturuyordum. Kapı çarparak açıldı, içeri fırtına gibi bir kadın girdi.. Alev alev yanıyor gibiydi. Hızla soyundu, iç çamaşırlarını da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı: 'Bana yardım et. Beş yıldır erkek yüzü görmedim.."

- "Eee.. Sen ne yaptın, Temel?.."

-"Gözüne visine damlattım doktor!.." ;D
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:45:45
İşine Son

Temel askerde biraz tembel...Sabah içtimasından kaytarıp bir ağacın altına yatar...Ancak biraz sonra yakalanır...Komutan yanına çağırır...

-Mesleğin nedir?

-İnşaat kalfalugu yapayurum komutanim.

-Ha demek öyle, peki sen inşaatta yanında çalışan bir işçiyi böyle yatarken yakalarsan ne ederdin?

Temel firsatı kaçırmaz...

-Hemen , hiç düşünmeden işine son verirdim evine gonderurdum komitanum.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:46:24
Soyulmuş Tavşan

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış.

Fadime;

- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?

- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm onuuu.....
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:47:08
Uçak Karadeniz'de Mezarlığa Düşerse

Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş...

Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:48:02
Bizim Kari

Mahkemede hakim, Temel'e sormuş;

- Kiminle evlisin?

- Bizum kariylan!

Hakim sinirlenmiş;

- E, herhalde. Sen hiç erkekle evlenen duydun mu?

- Duydum tabi, nasil duymadum!

- Kimmiş?

- Bizum kari.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:49:35
Temel birgün son model bir mercedes araba ile Trabzon'a gelmiş ve arkadaşları ile muhabbete başlamış;
Konu arabalardan açılınca, Temel başlamış arabasını övmeye, Almanlar ne kadar zeki insanlar yahu, yaptıkları araba dört dörtlük. Şöyle iyi araba, böyle rahat araba, çok hızlı araba vs. neyse böyle konuşulurken iş iddiaya binmiş ve Temel 'Ben arabamla Trabzon'dan Samsuna 4 saatte giderim' demiş.
Arkadaşları gidemezsin demişler. Temel hemen heyecanlanarak arabasına binmiş ve 'gideyimde görün uşaklar'demiş.
Arkadaşları 'iyide biz senin oraya ne zaman vardığını nereden bileceğiz demişler.'
Temel'de 'Samsun'a varınca telefon ederim.' demiş.
Ordan hemen biri atılmış ve 'iyide Samsun'dan aradığını nereden bileceğiz. Sen git şu kişiyi bul ordan, o bizi arasın.' demiş.
Temel adresi alarak yola çıkmış ve 3,5 saatte Samsun'a varmış, sözü edilen kişiyi bulmuş ve Trabzon'a telefon etmişler.
Arkadaşları Temel'e 'oooo Temel iddiayı kazandın tamam hadi gel' demişler ve başlamışlar Temel'i beklemeye.
Aradan 5 saat geçmiş Temel yok. gece olmuş Temel yok.
Arkadaşları 'nerde kaldı bu yahu' diyerek evlerine gitmişler. Sabah erkenden herkes birbirine 'Temel geldimi? ' diye sormuş ama kimseden cevap yok.
O gün de Temel efendi Trabzon'a teşrif etmemiş.
Ertesi gün sabah yine yok, öğleden sonra çıkmış gelmiş!.
Arkadaşları Temel'e hemen 'yahu Temel Samsun'a 3,5 saatte gittin 3 günde ancak döndün, ne oldu uşağım' demişler
Temel de ' Sormayın be arkadaşlar bu Alman'lar ne gerizekalı bir millet' demiş.
Arkadaşları ' Ne oldu Temel' demişler
Temel ' Şu güzelim arabayı yapmışlar, 5 tane ileri vites koymuşlar ama 1 tane geri vitesi koymuşlar' demiş.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:51:05
Oruç

Dursun Temel'e sormuş;

- ''Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun?''

Temel;

- ''100 tane'' demiş.

Dursun;

- ''Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin'' demiş.

Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş ;

- ''Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ?''

Cemal;

- ''50'' demiş.

Temel;

- ''Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum'' demiş.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 12:54:08
Bu iyi gidecek şimdi...

Temel ile Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum'a taşınırlar. Malum, Erzurum bol kar yağan bir yer...
Kar yağdığı bir gün akşam üzeri, Temel'le Fadime evde otururlarken belediye hoparlöründen bir anons; 'sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın sol tarafına parkedin, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Temel, evden çıkar ve arabasını sokağın sol tarafina park eder.
Ertesi akşam, yine belediye hoparlöründen bir anons; 'sayın sokak sakinleri, arabalarınızı lütfen sokağın sağ tarafına parkediniz, sokağın boş bırakılan tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Temel yine dışarı çıkar ve arabasını sokağın sağ tarafına parkeder.
Ancak bu arada kar yağmaya da devam etmektedir... Bunun sonucu olarak sokakların hergün temizlenmesi gerekmektedir..
Nitekim üçüncü günün akşamı yine bir anons, 'sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın ...?....? tarafına parkediniz, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Ancak anons sırasında sesde bir kopukluk olduğu için ne Temel ne de Fadime arabaların sokağın hangi tarafına parkedileceğini anlayamamışlardır. Uzun bir süre tartışırlar ve bir türlü bir karara varamazlar...
En sonunda Fadime son sözü söyler: 'Ula Temel, madem, arabanın sokağın hangi tarafına parkedileceğini anlamadık, bugün de araba garajda kalsın... bosver anonsu...'
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:00:12
Japon' un biri,
Rize'de bir kahveye girmis ve,
herkese kafa tutmuş :

--- 'Var mı ? Aranızda delikanlı ?
      Varsa ?  Çıksın dışarı...'                                                           
      TEMEL kapıya doğru yürümüş,
--- 'Çıkıyorum ulan !
      Görelim bakalım erkekliğini...'

Birkaç dakika sonra, TEMEL ağzı-burnu dağılmış bir vaziyette,
kahveye geri dönmüş...                                                                 
Peşinden de, JAPON kasılarak içeri girmiş
ve kahvedekilere TEMEL'i göstererek :

--- 'Ona, 'Toyokumi' ustanın, 'Katakori' tekniğiyle vurdum.'   

Ertesi gün JAPON yine gelmiş. Yine meydan okuma.
Yine TEMEL' den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine,
ağzı-burnu dağılmış bir TEMEL.
Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan JAPON :

--- 'Ona, 'Kuyotomi' ustanın, 'Kihotomi' tekniğiyle vurdum.'

Ertesi gün yine aynı hikaye.
Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş TEMEL ve
hergün değişik bir stil kullanan JAPON :

---  'Ona, 'Toyohama' ustanın, 'Kimanto' tekniğiyle vurdum.'

---  'Ona, 'Tiyotoki'   ustanın, 'Kohimato' tekniğiyle vurdum.'

.............. derken,
Bu böyle bir hafta devam etmiş.
Ve sekizinci gün !JAPON yine kahveye gelip,
yine herkese kafa tutmuş.
JAPON' un restini gören yine TEMEL olmuş tabii...
Birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir TEMEL beklerken,

Bu kez JAPON, ağız-burun dağılmış, hoşaf ,Kanlar içinde kapı da belirmiş   ? ? ?

TEMEL' de hemen arkasından girmiş içeriye,
JAPON'  u göstererek :

--- 'Ona, 'Toyota' nın 'Krikosuyla' vurdum' demiş...

Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:02:30
Dursun, saatlerin geri alinacagini duyunca, evdeki tum saatleri toplayipSaatci Temel'e gider:


- Ula Temel, saatler geri alunacakmus, Biz de evdeki saatleri senden
satin aldigimiz icin sana getirdik. Bunlari geri alacaksun da.


Temel gayet kendinden emin:



- Oyle yagma yok. Ben de duydum ancak, sadece 1 saat geri alinacakmus.
Bir tanesini alirim, gerisini almam...
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:03:35
kamyon şoförü olan temel.
yokuş aşağı inerken frenlerin patlak olduğunu anlamış.
karşısındaki yol ikiye ayrılıyormuş, soldaki yolda bir kız çoçuğu bisikleti ile oynuyormuş,
sağ tarfta ise pazar kurulmuş.
temel allahım beni affet sağa gitsem pazar var, solda kız çocuğu var,
 ve kızı ezmeye karar vermiş.
sabah gazetelerde manşet.
''pazar yerine giren kamyon 30 ölü 50 yaralı''
gazeteciler temele sormuş olay nasıl oldu.
temel cevaplamış;
her şey kız çocuğunun pazar yerine kaçmasıyla başladı
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:15:49
Bir kadının çok sevgilisi varmış. Temel de bizim çapkın hatunun ağına

> düşmüş
>
> Tam işe koyuluyorlar bir süre geçiyor, kapı çalıyor, kadın 'eyvah kocam '
> deyip Temeli bir torbaya sokuyor... Hatun kişi kapıyı açıyor. Başka
> bir sevgilisi. İkinciyi içeri alıyor. Bir kapı sesi daha...
> Kadın yine 'eyvah  kocam' diyor, onu da bir torbaya atıyor...
>
> Açıyor kapıyı başka bir sevgilisi... Onu da içeri aliyor, bir süre
> sonra gene kapı. Yine oda torbaya.. Kadın tam kapıyı açıyor cidden
> kocası karşısında...
>
> Herif bir bakıyor evde kocaman üç torba 

> -  bunlar ne! diye soruyor...Karısı
> - Pazardan alışveriş yaptım hayatım! diyor.
>
> Adam gidiyor birinci torbaya sıkı bir tekme sallıyor.
> Torbadan
> 'gıtgıdak'sesi geliyor...
>
> İkinciye koyuyor tekmeyi 'meeee ' sesi geliyor...
>
> Üçüncüye bir tekme atıyor.. Ses yok... Bir tekme daha gene ses yok...
> Sert bir üçüncü tekme daha. Torbadan Temel'in sesi.
>
> -Ula hayvanoğli hayvan, ne tekme ataysun, ses gelmiysa  ya soğandur,
>    ya patitis...
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:17:46
Temel ile Dursun kahvede otururlar.Temel bacak bacak üstüne atınca çoraplar meydana çıkar.
Dursun : Ula Temel çoraplarinun biru yeşul , diğeru kirmizu ?
Temel öğünerek cevap verir : Evde böyle bir çift daha vardur.
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: GeZGiN - 13 Aralık 2009, 13:19:31
Temel'in babasi nasil öldü?
>
> Temel'ın babası vefat eder...
>
> Cenazeye gelen bır aıle dostu temel'e sorar: nasıl oldu?
>
> Cevap: 30.kattan aşağıya düştü...
>
> Adam: vah vah desene çok fecı ölmüş...
>
> Temel: yok yok öyle ölmedı... Tam yere düşecekken manavın tentesıne çarpıp
> tekrar yükseldı...
>
> Adam: vah vaah! Daha şıddetlı çakıldı o zaman.
>
> Temel: yok! Karşıdakı kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı bınanın
> çatısına...
>
> Adam: demek çatıya çarpıp öldü.
>
> Temel: yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrık tellerıne gıttı...
>
> Adam: deme ya! Çarpıldı o zaman...
>
> Temel: yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı.
>
> Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mı? Yazık...
>
> Temel: yok ya yıne en baştakı bakkalın tenteye...
>
> Adam: orda mı öldü?
>
> Temel: yooo... Ordanda yıne kasaba...
>
> En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: ulan nasıl öldü bu adam?
>
> Temel: 'baktık durmuyo... Vurduk!'
Başlık: Ynt: Karadeniz Fıkraları
Gönderen: peperuda - 14 Şubat 2013, 16:27:54
Toyota nın krikosu muhteşemdi yaa  koptum ay  ;D ;D ;D
bizimkiler de bana bakıyor neden öle kendi kendime gülüyorum diye