Ardahan'ın Çıldır ilçesindeki Karaçay Kanyonu'nun ortasında, kayalıkların zirvesinde yer almaktadır. Kalenin kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bölgede yaşayan eski uygarlıklardan ve bu uygarlıkların bırakmış oldukları diğer eserlerden yola çıkılarak Urartular tarafından yapıldığı söylenebilir. 1000'li yıllarda yapıldığı tahmin edilmekle birlikte, 1064 yılında Alp Arslan'ın kroniklerinde yer alıyor oluşuda bunu destekler niteliktedir.
Kale tamamen savunma amaçlı yapılmış bir kaledir. Bu durum kalenin üç tarafının uçurum ve gizli bir giriş kapısının oluşundan rahatlıkla anlaşılmaktadır. Uçurum taraflarına yapılmış olan duvarlar kaleyi adeta kuşatılması imkansız hale getirmiştir. Helenistik çağdan Osmanlı devrine kadar kale birçok farklı uygarlık ve devlet tarafından kullanılmış olup, mimarisinde her uygarlığın kendi kültüründen eserler ve izler barındırmaktadır. Kalede yer alan sarnıçlar ve şapel bunun en önemli göstergeleridir.
Kalenin adı ise yöre halkı arasındaki bir batıl inanca göre kalede hala var olduğuna inanılan kötü bir ruhun veya bizzat şeytanın kendisinin görüldüğü inancından gelmektedir. Hem bölgedeki çetin kış şartlarına, hem de bunca sene içerisinde yaşamış olduğu olaylara rağmen günümüze kadar bu şekilde ayakta kalabilen nadir kalelerden bir tanesidir.
Dört mevsim eşşiz bir manzara imkanı sunan Şeytan Kalesi'nin 2018 yılında restorasyona girmesi planlanmaktadır. Şeytan kalesi Ardahan il merkezine 45, Çıldır ilçe merkezine 15 ve en yakınındaki yerleşim yeri olan Yıldırımtepe köyüne 1.5 kilometre uzaklıktadır.
