Gönderen Konu: Eşmekaya Sazlığı  (Okunma sayısı 2386 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7753
    • insan ve doğa
Eşmekaya Sazlığı
« : 29 Mart 2019, 07:52:51 »
Tuz Gölü’nün güneyinde yer alan sazlıklarla çevrili tatlı su gölü (Eşmekaya Gölü) ile göl çevresindeki birkaç küçük göl (Turna ve Sülüklü Gölleri, Tepeköy Bataklığı, Akgöl ve Bezirci Gölleri) ve içerisinde çok sayıda pınarın bulunduğu geniş bataklık, sulak çayırlıklar ve mera alanlarından oluşmaktadır.

Kurumadan önce barındırdığı kuş varlığı ile ülkemizdeki uluslararası sulak alanlardan biri idi. 1990’lı yıllarda yapılan gözlemlerde, alanda 73 çift Karaboyunlu Batağan, 30 çift Macar Ördeği, 2 çift Dikkuyruk, 1 çift Bozkır Delicesi (türün Türkiye’de bilinen tek üreme alanıdır), 15 çift Çayır Delicesi, 3 çift Saz Delicesi, 6 çift Turna, 10çift Mahmuzlu Kızkuşu, 50 çift Gülen Sumru’nun ürediği belirlenmiştir. Alan aynı zamanda başta kazlar ve ördekler olmak üzere su kuşları için önemli bir kışlama alanıdır. Oldukça küçük bir göl aynasına sahip olmasına karşın 1994 yılı Aralık ayında Eşmekaya Gölü’nde 21 000’in üzerinde su kuşu sayılmıştır. Yine 16 Mart 1994 yılında göç sırasında alanda 9550 Leylek görülmüşür.

Yukarıda belirtilen özelliklerinden dolayı, Eşmekaya Gölü ile çevresindeki sulakalanları ve bu alanlarla ilişkili çayır ve meraları kapsayan 4500 hektarlık alan 1992 yılında Doğal Sit Alanı, 1994 yılında ise Yaban Hayatı Koruma Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. 

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7753
    • insan ve doğa
Ynt: Eşmekaya Sazlığı
« Yanıtla #1 : 29 Mart 2019, 07:57:37 »
1995 yılında DSİ tarafından kurutma ve sulama amaçlı Eşmekaya Projesi başlatılmıştır. Projenin iki ana amacı bulunmaktadır. Birincisi, özellikle Eşmekaya Gölü’nün güneyinde yer alan küçük göllerin ve çevresindeki geniş çayırlıkların kurutularak tarıma açılması, ikincisi ise Eşmekaya Gölü’nün kuzey ucuna 14 metre yüksekliğinde bir sedde yapılarak baraj gölüne dönüştürülmesi ve sulama amaçlı kullanılmasıdır. 1.Derece Doğal Sit Alanı olması sebebiyle Kültür Bakanlığı Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 1998’de baraj inşaatı için durdurma kararı alır. Bu karar üzerine DSİ daha önce açtığı çukurları doldurmak için Kurula başvurur. Ancak, asıl niyeti çukurları doldurmak değil, alınan izinle baraj gövdesi inşaatı çalışmalarına devam etmektir. Nitekim çukurları doldurmak için alınan izinle baraj gövdesinin inşaatına devam edilir.

Yine 5 Ekim 1999’da Çevre Bakanlığı’nca “ÇED olumlu görüşü” olmadığı için faaliyetin durdurulmasına yönelik Konya Valiliği’ne ve DSİ’ye bildirim yapılır. Şüreç içerisinde alandan sorumlu Orman Bakanlığı Milli Parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü ve sivil toplum kuruluşları tarafından defalarca yapılan işin yanlışlığı yönünde açıklamalar yapılır, faaliyetin durdurulması istenir.

Ancak tüm bu uyarıların ve durdurma kararlarının hiçbirisi Eşmekaya’yı yok etmek isteyenleri yolundan alıkoyamaz,inşaata devam edilir. Baraj inşaatına başladığı tarihlerde bölgede aynı Bakanlık tarafından başka bir proje daha başlatılır: “Yeşil Hat Projesi”. Projenin amacı, bölgede kuru tarım yapılan geleneksel ürünlerin ekiminden vazgeçilerek, bahçecilik, pancar ve mısır gibi daha fazla gelir getirecek sulu tarım koşullarına geçilmesini sağlamaktır. Projenin yaygınlaştırılması için önce elektrik hattı olmayan alanlara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından elektrik hatları çekilir. Sulu tarıma geçişin sağlanması için kendi imkanlarıyla kuyu açan çiftçilere devletin elektriği bedava vereceği söylenir. Bu uygulama 2003- 2004 yılına kadar devam eder. Yüzlerce yeni kuyu açılır. Yeraltı sularına aşırı yüklenme olur. Zaten su kaynakları oldukça sınırlı olan yörede kısa sürede yeraltı suları çekilir. O kadar ki barajın % 80’i tamamlanır, ancak bırakın barajı doldurmayı, barajın tabanındaki toprağı dahi ıslatacak su kalmaz ortada. Acı bir trajedi yaşanır.

Artık ortada ne uluslararası öneme sahip sulakalanlarımızdan biri olan Eşmekaya Sazlıkları kalmıştır. Ne yıllardır mera olarak kullanılan çayırlıklar, ne de tarım alanlarını sulayacak (trilyonlar harcanarak yapılan) Eşmekaya Barajı. Daha da acısı sulu tarıma geçilerek bahçeler kurulması beklenirken (yeraltı
suları da bitirildiği için) var olan meyve bahçeleri ve kavaklıklar da yok olmuştur.

Tags: