Gönderen Konu: Dağcılıkta Yorgunluğun Önlenmesi  (Okunma sayısı 4506 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7726
    • insan ve doğa
Dağcılıkta Yorgunluğun Önlenmesi
« : 21 Ekim 2009, 08:11:00 »
Yürüme taktiği ve dinlenmede yatış tarzı: Tekniğine uygun bir yürüyüş çok enerji tasarruf ettirir. Hızlı yürüyüp mola verilmektense, her adımda dinleniliyormuş gibi yavaş bir tempo ile daimi yürüyüş tercih edilir.

A-) Mekanik Tedbirler:

1. Eşyaların sırt çantasına dengeli yüklenmesi ve sallanmaması: Eğer dağcının çantası dengeli değilse ve boynuna, omzuna yada çantasına sallanacak şekilde malzeme asılırsa enerji kaybı büyük olur. Dolayısıyla sırt çantası, yükü dengeli olacak şekilde doldurulmalı ve matara boyna sallanmayacak şekilde asılmalıdır. Fotoğraf makinesi varsa bel çantasının içine konur.

2. Ara sıra sırt çantasının altından tutularak yukarı kaldırılması ve bu şekilde yürünmesi: Bu işlem hem dengenin daha iyi sağlanmasına yardım eder hem de omuzlardaki kan dolaşımını baskıdan kurtarır.

3. Kolların yüksekte tutulması: Eğer baton kullanılmıyorsa eller ara sıra sırt çantasının göğüs kemerine konur. Bu işlem kollardaki kan dolaşımını kolaylaştırır.

4. Yürüme taktiği ve dinlenmede yatış tarzı: Tekniğine uygun bir yürüyüş çok enerji tasarruf ettirir. Hızlı yürüyüp mola verilmektense, her adımda dinleniliyormuş gibi yavaş bir tempo ile daimi yürüyüş tercih edilir. Uzun adımlar ve hız bakımından düzensizlik insanı daha çok ve daha çabuk yoracağı için yürüyüşler kısa adımlı ve tempolu olmalıdır.

Ayağın bastığı zemin üzerinde sağa sola oynaması, az da olsa zemine batması veya yüksekten adım atılması enerji kaybına yol açar. Bunun için sert ayakkabı giymek, mümkün olduğu kadar sağlam basmak ve yüksek adım atmayı gerektiren çıkıntılardan kaçınmak gerekir.

Adım atıldıktan sonra gerideki ayak sürüklenerek çekilir ve pasif olarak yukarı kaldırılır. Sonra diz kilitlenir. Amaç bunun için enerji harcamamaktır.

Dinlenmede kar olmadığı takdirde uzanılması tercih edilir. Bu durumda bacakların gövdeden daha yüksekte tutulması veya yamaca doğru yukarı uzatılması ideal olur. Çünkü böyle bir yatış pozisyonunda kanın kalbe dönüşü kolaylaşır.

5. Baton kullanılması: Batonlar dağcıyı iniş ve çıkışta tonlarca yükten kurtarmaktadır. Birinci avantajı sarkan kolların sallanması ve düşmelere engel olmak için yapılan el kol hareketlerinin yol açtığı enerji kaybının önlenmesidir. İkinci avantajı ise, yüksekte tutulan kollardan kanın kalbe dönüşü kolaylaştığı için kalbe daha az yük biner ve bu da enerji tasarrufu sağlar.

B-) Isı Kaybının Önlenmesi: Isı kaybı oksijen tüketimini ve dolayısıyla yorgunluğu arttırır.
 
Bunun için dağcının üşümeyecek şekilde giyinmesi ve sıvıları sıcak olarak alması gerekir. Damardan zengin olan organlardan ısı kaybı fazladır. Yüz, saçlı deri, eller, ayaklar bunlara örnektir. Eller ve ayakların sıcak tutulması gereklidir. Bunun önemini belirtmek için şöyle bir benzetme yapabiliriz. Eller ve ayaklar bir radyatör gibidir. Kan geçtikçe ısıyı dışarı verir. Soğuk havada ateş yakarak eller ısıtılınca, kan el radyatöründen geçerken ısınarak bütün vücuda pompalandığından üşüme geçer ve bütün vücut ısınır.

Eller, baş ve ayaklar soğuğa maruz kaldığında bu defa mekanizma tersine işleyerek üşüme meydana gelir.

Sonuç olarak gövde ne kadar iyi korunursa korunsun, eller, baş, ayaklar ve bacaklar sıcak tutulmadıktan sonra üşüme önlenemez. O halde gövdeye üst üste giyilecek yerde bütün bu bölgelerin aynı derecede korunması daha etkili olur.

C-) Vücut Sıcaklığı Artışının Önlenmesi: Yürürken terin rahatlıkla dışarıya verilmesi gerekir. Aksi halde vücut sıcaklığı yükselir. Olay metabolizmayı ve dolayısı ile oksijen sarfını arttırır.

Kaynak: A.Mecit Doğru

Tags: