Gönderen Konu: Tekirdağ Hoşköy (Ganohora)  (Okunma sayısı 3976 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7747
    • insan ve doğa
Tekirdağ Hoşköy (Ganohora)
« : 10 Eylül 2011, 10:01:06 »
GANOHORA - Bir Bizans Metropolü
Kuruluşu antik çağlara dayanan beldemiz M.Ö. 1.yüzyılda Yunanlılar tarafından bir koloni şehri olarak kurulmuştur. Bizans döneminin din merkezi olan GANOHORA (Ganos - Gaziköy ve Hora - Hoşköy) metropolitliği civarında 6 kadar manastır bulunduğu söylenmektedir. Ganos (Işık Dağı), eski dönemde hristiyanların "Kutsal Dağ" kabul ederek hacı olmak için uğradıkları 980 metre yükseklikteki Trakya'nın en yüksek dağıdır. Bu bölgede yer alan manastırlarda rahipler kendi yiyeceklerini üretiyorlar, üretim fazlasını diğer yerleşim bölgelerine satıyorlardı. Ganohora kıyılarında gemilere yüklenen ürünler, deniz ötesi birçok metropole sevk ediliyordu. Amforalar ile taşınan şaraplar bu bölgeyi amfora üretim merkezlerinden biri haline getirmiştir. Bölgedeki şarap üretiminin yoğunluğunu Ganos mühürlü amforalara Akdeniz'in doğu ve batı ucundan, Marmara Denizi ve Karadeniz'in hemen her köşesinde rastlanmasından anlayabiliriz.

Zeytin ve şarap üretiminin gözde merkezlerinden Ganahora'nın tam karşısında zengin mermer yatakları ile ünlü Prokenessos (bugünkü Marmara Adası) bulunmakta idi. Bu iki merkez arasında yoğun bir deniz ticareti olduğu varsayımından yola çıkarak geçtiğimiz birkaç yıl içinde yapılan araştırmalar sonunda Marmara Adası kıyılarında çeşitli devirlere ait tam 13 adet gemi enkazına rastlandı. Adanın Tekmezar Burnu'ndaki bir batığın yaklaşık 20 bin amfora taşıması ise eski çağlarda bu bölgedeki üretimin ve ticaretin kapasitesine ilişkin en çarpıcı örnektir.
Bölgede yüzyıllardır manastırlardaki papazlar tarafından Kolorko, Yapıncak, Kınalı Yapıncak, Gamay ve Sémillon gibi birçok üzüm türünden şarap üretilmiş.

St. İoannis Theologos Manastırı
Bölgedeki manastırlar içinde günümüze ulaşan tek kalıntı olma özelliğine sahip. Papaz Dionysuis (doğum adı ; Kalafatis) tarafından 1865 yılında yapılan manastırın inşaatı 49 yılda tamamlanıyor. 1865'de yapılan bu manastır, daha önceki bir Bizans manastırının kalıntıları üzerine inşa ediliyor. Yapım tarihi tam olarak bilinmeyen Bizans manastırının ise İstanbul alınmadan önce yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Bu arazinin Bizans manastırından da önce mezarlık olarak kullanıldığı biliniyor. Mezarlık 5.ve 6. yüzyıla tarihleniyor.
Bu bilgiler Melen Şarapçılığın internet sitesinde yer alan Patrikhane'den alınan Eklisiastiki Alithia dergilerinden derlenmiştir.)
 
Şarap üretimindeki tarihsel süreklilik amfora imalatı için de geçerli. Bölgedeki madensel yönden zengin sulardan elde edilen çamur amfora, tuğla, kiremit, çanak ve çömlek imalatında kullanılıyordu.Mürefte limanından Marsilya'ya daha sonra "Marsilya Kiremiti" olarak tanınan kiremit türünün ihraç edildiği bilinmektedir. Hoşköy'de bir süre öncesine dek birçok aile, geçimini fırınlarda pişirerek ürettikleri toprak kaplardan ve kiremit - tuğla ocaklarından sağlıyordu.

Osmanlı döneminde bölgede büyük ölçüde rum nüfus barınmaktaydı. Rumca'da Hora olarak anılan Hoşköy'ün 1800'lerde nüfusu 15.000 civarındaydı ve eski kayıtlarda Hora'da 40 kadar doktor olduğu söyleniyor.

Hora Feneri
Abdülmecit tarafından 1861 yılında Fransızlara yaptırılmıştır. Tamamen metal (demir) olan fenerin yapımında kaynak kullanılmamış, metaller civata ile tutturulmuştur. Yerden yüksekliği 20 metre ve bir o kadar da temelinin bulunduğu söylenmektedir. 96 kristalden meydana gelen fener kendi ekseni etrafında 360 derece dönerek görev yapar. Her tam dönüş 20 saniyede gerçekleşir ve bu sürede 4 kez çakar. Eskiden gaz lambası ile çalıştırılan fener şu an elektrikle çalıştırılıyor.

2007 yılı Haziran ayında yapılan ihale ile kiraya verilen Hoşköy Feneri'nin 2008 turizm sezonunda lüks restorant olarak değerlendirilmesi bekleniyor.
« Son Düzenleme: 17 Ekim 2011, 17:41:52 Gönderen: GeZGiN »

Tags: