Gönderen Konu: Orta Asyada ki Türk Piramitleri Hakkında  (Okunma sayısı 8664 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7750
    • insan ve doğa
Orta Asyada ki Türk Piramitleri Hakkında
« : 18 Eylül 2011, 14:59:28 »
ORTA ASYA'DAKİ TÜRK PİRAMİTLERİ

Bugün Çin Halk Cumhuriyeti'nin sınırları içerisinde yer alan, Xian şehrine 100 km uzaklıkta Qin Ling Shan dağlarında Ön-Türk uygarlıklarından birisi tarafından inşa edilmiş, etrafında irili ufaklı 100 adet piramitle beraber, 300 metre yüksekliğinde bir piramit bulunmaktadır.
 

BEYAZ PİRAMİT               
Beyaz Piramit'in ikinci dünya savaşı sırasında Çin'e yardım malzemesi götüren bir C-54 uçağından çekilen fotoğrafı 1957 yılında ilk kez Life dergisinde yayınlanmıştır. Bu piramitleri araştırmak üzere1994 yılında Şensi bölgesinde bir araştırma gezisi yapan Alman bilim adamı Hartwig Hausdof kendi koleksiyonundan birkaç resmin halka açılmasına izin vermiştir. Hausdorf'a göre piramitlerin yapım tarihi en az MÖ. 2500'ler civarındadır. Bölge Çin Halk Cumhuriyeti tarafından yasak bölge ilan edilmiş olduğundan dolayı Piramitler içerisinde bulunan Mısır medeniyetinden çok ileri bir teknikle mumyalanmış olan cesetler ve Ön-Türkçe yazıtlar üzerinde araştırma yapılamamaktadır. Türk Bilim adamı Kazım MİRŞAN yaptığı araştırmalarda Ön-Türk uygarlıkları tarafından OT-OĞ olarak isimlendirilen Ön-Mısır'a MÖ. 3000 Yıllarında Doğu Anadolu'dan Isub-Ög yazısının gittiğini tespit etmiştir. Kazım MİRŞAN'ın bugüne kadar anlamı çözülemeyen 184 adet mısır hiyeroglifini Ön-Türkçe olarak okumuş olduğu ve mumyalama tekniklerinin yine MÖ. 3000'li yıllarda Altaylarda geliştirildiği düşünülürse Piramit inşa teknolojisinin Eski Mısır'a Ön-Türk Uygarlıkları tarafından öğretildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Tüm İnsanlık tarihini değiştirerek; MEDENİYETİN ASIL YARATICISININ TÜRKLER OLDUĞU SONUCUNU DOĞURAN bu olağanüstü keşif batılı bilim adamları tarafından ısrarla görmezlikten gelinmekte ve insanlığın bilgisinden daha uzun süre saklanması mümkün olmayan bu piramitleri başka bir uygarlığa mal etmeyi amaçlayan maksatlı çalışmalar yapılmaktadır. Bunun yanı sıra bu konuya yani Türk Tarihi ile ilgilenen bilim adamlarımıza devletimiz tarafından elle tutulur bir destek verilmediği de aşikârdır.

Bu piramitlerin üstü bildiğimiz kadarıyla Çin Devleti ve belki de başka devletlerce de desteklenerek gizlenmek istenmiş ve üzeri çabuk büyüyen bitki örtüsü ile kaplanmıştır. Ayrıca piramitlerin üst kısımları da maksatlı olarak tahrip edilmiştir. Yüksekliği 300 metre yani nerdeyse bir Eyfel Kulesi büyüklüğünde... Orta Asya'da  Semarkand yakınındaki Teşik-Taş mağarasının ağzının kapamak için kullandıkları Taş Örme Tekniği, Ön-Türklerle bu piramitte en yüksek noktasına varmıştır. Beyaz piramit Türklerin yaptığı dünyanın en eski, en yüksek (Mısır'ın en yüksek piramidi Keops 178 metre yüksekliğindedir) piramididir.

Beyaz Piramidin olduğu bölge Çin tarafından yasak bölge ilan edilmiştir.Yani Çin işgal ettiği Doğu Türkistan'ın Türk toprağı olduğunu unutturmak için,bu bölgedeki Türk kültürünü saklamaktadır.Bununla beraber de Çin epey eski zamanlarda bütün tarihi bilgileri yakmıştır. Burada şunu da söylemek lazımdır Kayıp Mu kıtası. Bu kıtanın ne zaman battığı belli değildir. Ancak 10/15 bin yıl öncesinde Mu kıtasında Uygurların müthiş derecede ileri bir medeniyet olduğu söylenir. Kıtanın batmasıyla bir kısım Uygurlar Güney Amerika taraflarına çıkmıştır. Diğerleri de Orta Asya dolaylarına. Hatta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Mu kıtasına epeyce önem vermiştir. Hatta bir araştırmacıyı Güney Amerika'ya göndermiştir.O araştırmacının tespitlerinde eski Türkçeden bir çok kelime o bölgede aynı olarak saptanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk bunları kitaplaştıramadan vefat etmiştir. Bu bilgilerin dağınık halde hala saklanmakta olduğu bilinmektedir.

            Çin'deki Türk Mumyaları Hakkında:

                  Halil Şıvgın (Eski "Sağlık Bakanı") Ceviz kabuğu programından aynen alıntıdır:


"1984 yılında ben Çin'i ziyaret ettim, Çin'i ziyaretim sırasında Turfan'a götürdüler. İlk defa Turfan'a giden Türk heyetinin mensubu olmakla da gerçekten gurur duyuyorum. Orada bizi gezdirirken mumya bulduklarını söylediler ve biz mumyaları gördük. O gördüğümüz mumyaların Mısır'daki mumyalardan çok farklı olduğunu ifade ettiler, yani teknoloji olarak, yapımı olarak Mısır'daki mumyaların önünde olduğunu.

Daha sonra aradan yıllar geçti, bir televizyon kanalında bu konun tartışılmakta olduğunu gördüm. Gerçekten bilimsel olarak, gidilmiş, Mısır mumyalarıyla Turfan'daki mumyalar arasında bir kıyaslama yapılıyor. Bu kıyaslamada, Turfan mumyalarının... ...Ben orada kadın mumyaları gördüm, çocuk mumyaları gördüm, erkek mumyaları gördük, farklı şeylerden. Ve o sırada, hatta bir tanesinde yeterince koruma yapılmamış, bozulmaya başlamıştı müzede gördük onları.

Bu mumyalardaki üstünlüğü bilim adamları ortaya koymaya başladılar. Bilim adamlarının ortaya koydukları bir gerçek var ki, ilk defa mumya kültürünün Türklerden geliştiği ortaya çıkıyor. Bundan dolayı da ben şimdi iştirak ediyorum. Yani ben bilim adamı değilim, ama bizim bilim adamlarımızın bu olayın üzerine ciddiyetle eğilmeleri gerekiyor. Eğer Mısır'daki mumya kültürü olduysa, var idiyse geçmişte, onun etrafında da bir kültürün olması lazım. Mısır'ın etrafında mumya kültürüyle ilgili herhangi bir şey yok. Afrika öbür taraf, bu tarafta da yine böyle bir kültür yok. Dolayısıyla, Orta Asya'dan o bölgeye giden Türklerin varlığı söz konusu olabilir..."

Ben bir katkıda bulunmak istiyorum bu mumyalar konusunda Urumçi mumyalarını söz konusu etmiştir, tabii ki çok önemli. Bakın, buradaki Urumçi'de teşhir edilen mumyalardan ilk birincisi 44 yaşında mumyalanmış ve Milattan önce 1000, yani günümüzden 3000 yıllık. Bir başkası gene 1600, en yaşlı olarak da işte bu "Lolan Güzeli*" denilen bayan mumyası var, Doğum'dan önce 2000 bu, yani 4000. Şimdi en büyük özelliği iç organlarının çıkartılmamış olması. Başka durum ise şu andaki mumyaların durumu Mısır mumyalarına nazaran çok daha iyi olması... İleri teknolojide bir mumyalama sistemi öyledir, uygulanmıştır. Dahası, bir mumyanın üzerinde ameliyat izi var, at kılıyla dikilmiş. Amerika doktorların tespiti, dünyada ilk ameliyat veya operasyonlardan bir tanesi olarak kabul ediliyor. Dahası var; burada kumaş ekose ve boyalı ve Doğum'dan önce 2000'i konuşuyoruz, günümüzden 4000 sene öncesini konuşuyoruz ve bunları biz bulmadık bunlar şu anda Doğu Türkistan'da Urumçi'de teşhir ediliyor."
« Son Düzenleme: 22 Ekim 2011, 14:50:59 Gönderen: GeZGiN »

Tags: