Gönderen Konu: Kars Tarihcesi  (Okunma sayısı 6543 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7747
    • insan ve doğa
Kars Tarihcesi
« : 09 Eylül 2011, 20:55:19 »
Yüzölçümü              : 9.442 km2
Nüfusu                    : 352.519
Merkez nüfusu        : 78.455
Nüfus yoğunluğu    : km2 ye 37 kişi
Yıllık nüfus artışı      : % 6.24
Komşu olduğu iller  : Erzurum, Ardahan, Iğdır.
İl trafik kodu           : 36
İlçeleri                     : Arpaçay, Akkaya, Digor, Kağızman, Selim, Susuz, Sarıkamış’tır.
 
İlin merkezi Kars, Aras ırmağının kollarından Arpaçay’a karışan Kars suyunun sağ doğu kıyısında kurulmuştur. Eski Kars ve yani Kars olmak üzere iki kesimden oluşur. Eski Kars, kuzeyde bir tepe üstündeki Kars kalesi’nin çevresinde yer alır ve çekirdeğini KALEİÇİ mahallesi oluşturur. Bu mahallenin doğusundaki BAYRAMPAŞA mahallesine aynı adla geçilir. Kalenin batıya açılan Kars suyu üstündeki Taşköprüye yakın olan kapısına “Su kapısı” adı verilmiştir. Ortakapı adı verilen kapıda Eski Kars’ı, güneydeki yeni Kars’la birleştirir.
1878 den sonra kurulan bu yeni kesim, ovaya doğru yayılır. Düzenli bir plana göre kurulan sokak ve caddeleri birbirine dik olarak kesen yeni kesim ile, dar ve zigzaklı sokakların bulunduğu eski kesim aralarındaki büyük fark ik bakışta dikkati çeker.

Kars adının kaynağı, Valantur boyunun KARSAK OYMAĞI yöreye adını vermektedir. M.Ö. 130-127 yıllarında Kafkas dağları kuzeyinden ve Dağistan’dan gelerek Kars çevresinde yerleşmiş ve buraya adlarını vermişlerdir. Bundan dolayı da Türkiye de ki en eski Türkçe il adı ününü kazanmıştır. Mamafih belirtmekte yarar vardır ki Kars ilimiz, 1855 Kars zaferi nedeniyle Anadolu’da ilk şehir madalyası unvanını alan il olma özelliğini de taşımaktadır.
         
Divan-ı Lügat-it Türk’te Kars; Deve veya koyun yününden yapılan elbise, şal, kuşak, dokuma anlamındadır.
         
Araştırmalarda Kars’ın tarih öncesi çağlardan bu yana yerleşme merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Kür ve Aras nehirleri boylarında yapılan kazılarda bunun izlerine rastlanmıştır. Kabataş, Yontmataş ve Cilalıtaş devirlerinden itibaren yenleşme merkezlerinden oluşu yanında M.Ö. 9000-8000 yıllarından bu yana hayvan ehlileştirme ve tarım devirlerini de yaşamıştır.
M.Ö. 5000-4000 yıllarında Doğu Anadolu ve Azerbaycan’da yerleşen Hurriler Kars’ın bilinen ilk sakinleridir. Daha sonra güneyden gelen Urartular’ın egemenliğine geçmiştir. Urartular 2500 yıl küçük beylikler vasıtasıyla egemenliklerini sürdürmüşlerdir. M.Ö. 665 yılında Urartular, Kimer akınları sonucunda bölgeden çekilince hakimiyet İskitlere kalmıştır. İskit egemenliği M.Ö. 145 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihten itibaren Partlar, İskit egemenliğine son vererek Türk Arsaklı-Karsaklı beyliğini kurmuşlardır. Kars adı da buradan doğmaktadır. Karsaklılar M.Ö. 2.yy dan itibaren M.S. 5yy ortalarına kadar Kars’ta hüküm sürmüşlerdir. 430 yılında Sasanilere geçen bölge uzun süre Sasani, Bizans ve Araplar arasında savaş ilanı olmuştur. Bu kavimler arasında kısa süreli olarak el değiştirmiştir.
     
1064 yılında Selçuklu Türkleri tarafından fethedilerek Türk Şeddatlı Beyliği’nin emrine girmiştir. 1200 yılında Gürcü Atabeylerin eline geçen bölge 1239’da Moğollar tarafından tahrip edilmiştir. Moğollar Anadolu’dan çekilince 1406 yılında Karakoyunların, 1467 yılında Akkoyunların eline geçmiştir. Bu iki beyliğin savaşları Kars ve çevresini çok etkilemiştir. Yerleşme yerlerinin tahrip edilmesine ve nüfusun azalmasına sebep olmuştur.
           
1535 yılından itibaren Kars Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. 1568-1574 arasında bir sancak merkezi olan Kars, 1632’de eyalet durumuna getirildi. 1877-1878 (93 Harbi) Osmanlı- Rus Harbine kadar önce İranlılara sonra Ruslara karşı en büyük askeri üs olmuştur. 1876-77 yıllarında Rus işgaline uğrayan Kars uzun yıllar Rus’ların elinde kaldı. Kamus Ül-Alam’da Şemseddin Sami Kars’ı şöyle anlatır. “Eyalet merkezi bir kenttir. Eyalet nüfusunun %62’si Müslüman ve Türktür. % 38’ini oluşturan Hıristiyan nüfus ise, Ermeni, Rus ve Rum kökenlidir. Rus topraklarına katıldığı zaman Müslüman nüfusun büyük bir bölümü göç etmiştir. Eyalet, Kars, Ardahan, Oltu ve Taştınak kazalarından oluşur.
         
1918’e kadar kırk yıl Rus işgalinde kalan Kars, 1918 de tekrar alınmış, altı ay sonra Mondros Mütarekesi gereği ordunun çekilmesi üzerine Kars kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Ordunun desteğinden mahrum kalan Kars’lılar; Milli şura, Cenub-i Garb-i (Kuzey doğu) Kafkas hükümetin kurarak mücadeleye devam etmişlerdir.30 Ekim 1920 de Kazım Karabekir komutasında ki Türk Ordusu Kars’ı alarak tekrar Türk topraklarına katmıştır.
« Son Düzenleme: 30 Ekim 2011, 19:37:59 Gönderen: GeZGiN »

Tags: