Gönderen Konu: İstanbul'daki Ünlü Tarihi Türk Hamamları  (Okunma sayısı 14007 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7728
    • insan ve doğa
İstanbul'daki Ünlü Tarihi Türk Hamamları
« : 26 Ekim 2011, 02:13:45 »
Yabancılara, Türkiye veya Osmanlı deyince akıllarına ilk olarak neyin geldiği sorulsa, çoğunluk "Türk hamamı" cevabını verecektir. Günümüzde artık sayıları parmakla sayılacak kadar azalan hamamlar, yüzyıllarca Osmanlı ve Türkiye kültürünün en önemli ve renkli öğelerinden biri olarak varlığını korudu.


İstanbul'daki Ünlü Tarihi Türk Hamamları

Çemberlitaş Hamamı: 1584'te III. Murat'ın annesi Nurbanu Sultan tarafından Üsküdar'daki Atik Valide Sultan Külliyesi'ne gelir sağlamak amacıyla yaptırıldı. Mimar Sinan'ın eseri olan hamam, günümüzde çifte hamam olarak hizmet veriyor. Tel: 0 212 520 18 50 Web: www.cemberlitashamami.com.tr


Cağaloğlu Hamamı: 1741'de I. Mahmut tarafından Ayasofya Camii'ne gelir getirmesi amacıyla inşa ettirildi. Hamamın planlarını Başmimar Süleyman Ağa yaptı, ancak Abdullah Ağa tarafından bitirildi. Halen çifte hamam olarak hizmet veriyor. Tel: 0 212 522 24 24 Web: www.cagalogluhamami.com.tr


Süleymaniye Hamamı: Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" dediği Süleymaniye Camii ve külliyesiyle birlikte 1557'de yapıldı. Beyazıt'taki hamam 2001 yılında turistik amaçlı olarak çalışmaya başladı. Tel: 0 212 520 34 10 Web: www.suleymaniyehamami.com


Galatasaray Hamamı: Galatasaray Lisesi'ne temel oluşturan Galata Sarayı Ocağı İçoğlanları Kışla-Mektebi'nin yeniden inşası sırasında 1715'te yaptırıldı. Hamam'a 1965'te kadınlar kısmı eklendi. Tel: 0 212 252 42 42 Web: www.galatasarayhamami.com


Sultanahmet Hamamı: 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Divanyolu Cad. Doktor Emin Paşa Sok. No 10 Sultanahmet-İSTANBUL / TURKEY Tel: 0 212 513 72 04 Web: www.sultanahmethamami.com


Büyük Hamam: 1533'te, hemen yanındaki cami ile beraber Mimar Sinan tarafından yapıldı. Kasımpaşa'daki hamam, günümüzde de çifte hamam olarak kullanılıyor. Tel: 0 212 253 42 29


Çinili Hamam: 1648 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırılan Üsküdar'daki Çinili Hamam tarihi hamamlar içinde özgün yapısını koruyabilmiş, modernleşme adına tahrip edilmemiş ve gerçekten yıkanıp rahatlamak için gidebileceğiniz bir hamamdır. Adını külliyesinin bir parçası olarak yer aldığı Çinili Camii'nden almaktadır. Tel: 0216 553 15 93 (erkekler bölümü) 0216 334 97 10 (bayanlar bölümü)


Ağa Hamamı: I. Ahmet'in Kiler Ağası Malatyalı İsmail ağa tarafından 1610'da yapıldı. Çifte hamam olarak yaptırılan Üsküdar'daki Ağa Hamamı hala bu şekilde çalışıyor. Tel: 0 216 333 38 27


İstanbul Anadolu Yakasındaki Türk Hamamları... Çinili Hamam, Üsküdar Eski Hamam (Şifa Hamamı), Beylerbeyi Hamamı, Yalı Hamamı, Ağa Hamamı, Aziziye Hamamı, Küçükyalı Hamamı, Erenköy Hamamı, Bostancı Hamamı...


Türk Hamamı Tarihi
Bir tepsi börek, zeytinyağlı dolma; çeşit çeşit meyve, tatlı, reçel, şerbet ve göbek taşına oturmuş şarkı söyleyen etli butlu kadınlar... Doğaldır ki hemen zihinlerimizde kadınlar hamamı canlanıyor. Anneleriyle beraber hamama gelen erkek çocukların büyüdükleri için artık kadınlar kısmına giremeyecekleri düşünüldüğünde, natırlar anneleri eğlenceli bir şekilde "haftaya kocanı da getir hanım!" sözüyle uyarırlarmış.

Erkek ve kadın hamamının ayrı olmadığı "tek hamamlar" ya da "kuşluk hamamı"nda , gündüzler kadınlara ayrılır, erkekler sabah erken saatlerde ya da gece yıkanırmış. Kadınlar öylesine gümbürtülü, öylesine cümbüşlü eğlenirlermiş ki, hamamın temizlenmesi iki saate yakın sürdüğünden erkekler pek bir şikâyet edermiş. Yine evlilik çağına gelmiş genç kızlar, önce hamamda görücüye çıkarlarmış.

Yine yakın zamana kadar İstanbul'da rastladığımız ayı oynatıcıları, ayıları geriye yatırarak yaptırdıkları hareketi, "Hadi göster bakalım, hamamda kocakarılar nasıl bayılır?" komutuyla başlatırlardı. "Hamam anası", "hamam parası", "hamamın namusunu kurtarmak", "hamam gibi olmak", "han hamam sahibi" ve daha yüzlercesi...

Günlük yaşantımıza girmiş deyimler, hatta Avrupalı gözünde Osmanlı ya da Türk denildiğinde ilk akla gelen sözcük. Edebiyatta, sinemada, anılarda ayrı bir yere sahip, oryantalizmin gizemli dünyasındaki baş mekân. Dört yanı çevrilmiş işlemeli duvarları ve kubbeli yapısıyla sadece temizlenilen bir yer değil, toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası, tellağı, natırı, külhanbeyi ile yaşayan ve kuşaklar boyu aktarılan bir kültürün simgesi...

Temizlenmenin tarihi günümüzden yüzbinlerce yıl öncesine gidiyor. Farklı coğrafyalardaki farklı kültürler, temizlik konusunda benzer gelenekler ve ritüeller geliştirdiler: Hindistan'da Ganj Nehri'nde, Mezopotamya'da Fırat ve kollarında, eski Mısır'da Nil sularında...

Yıkanmak için kapalı yerler inşa etme tarihi Hindistan, eski Mısır, antik Ege ve Yunan uygarlıklarına kadar uzanıyor. Mezopotamya'da Dicle kıyısında M.Ö. 859-824 yılları arasında hüküm sürmüş Asur kralı III. Salmanasar'a ait olduğu saptanan hamam, Türkiye-Suriye sınırı yakınlarındaki Resülayn'da M.Ö. 3. yüzyıla ait şehir kalıntılarındaki evlerde bulunan banyo yapmak için kullanılan özel bölmeler, yine Anadolu'da Gaziantep yakınlarında M.Ö. 1200'lere tarihlenen Geç Hitit dönemine ait hamam kalıntısı bunlara örnek olarak verilebilir.

Arkeolojik çalışmalarda farklı tarihlere uzanan hamam kalıntıları bulunmuş olsa da, günümüz hamamlarına çok benzer işlevler gören, içi ısıtılan, sıcak su akan binaların yaygın olarak ilk kez M.Ö. 5. yüzyılda Atina'da kullanıldığı kabul ediliyor. Bu daire planlı yapılar, dikdörtgen planlı yan odalarla destekleniyor ve sobayla ısıtılıyordu.

Orhan Yılmazkaya'nın yazdığı "Aydınlık Kubbenin Altındaki Sıcaklık: Türk Hamamı" adlı kitapta, tarihsel süreç içerisinde hamam kültürü ve Osmanlı İmparatorluğu'nda hamamlar geniş bir şekilde anlatılıyor. Kitapta, ilk adımı Yunanlıların atmasına rağmen, bağımsız hamam yapılarının gelişiminin Roma uygarlığı ile birlikte geliştiği belirtiliyor. Kesin olmamakla birlikte M.Ö. 1. yüzyılda mimar Sergius Orata'nın, yakılan merkezi bir ateşten elde edilen sıcak hava ile hamam binasını ısıtmayı ilk kez başardığı düşünülüyor.

M.Ö. 33'te Roma'da 170 genel hamamın olduğu belirtiliyor: "Romalılar hamama 'thermea' derlerdi. Bu ifade binlerce yıl içinde çok az değişerek Türkçe'ye de girmiştir. Bazı bölgelerde kaplıcalara hâlâ termal adı verilir..."


Türk hamamı başlıca üç bölümden oluşur:
Soyunma yerleri: Geniş bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.
Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilir. Burası da bazı bölümlere ayrılır. “Kurna başı” denilen, herkesin teker teker yıkandığı yer; “halvet” adı verilen, kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri; bir de üzerine uzanıp ter dökülen “göbek taşı”. Göbek taşı, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmıştır ve çeşitli geometrik şekillerde olabilir.
Isıtma yeri (külhan): Hamamın altında ateş yanan yerdir. Alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, "tüteklik" adı verilen bacadan çıkar.

Türk hamamına özgü terimler:
külhan: Hamamların ısıtıldığı, kapalı ve geniş ocak
sıcak halvet: Külhanın üstü
soğuk halvet: Külhana uzak olan yer
natır: Müşteriyi yıkayıp keseleyen kadın çalışan
tellak: Müşterileri yıkayıp keseleyen erkek çalışan
peştemal: Örtünmek için kullanılan ince dokuma
takunya: Hamam terliği
« Son Düzenleme: 26 Ekim 2011, 02:22:53 Gönderen: GeZGiN »

Tags: