Gönderen Konu: İstanbul’un İlk Camisi; Arap Camii  (Okunma sayısı 1551 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7751
    • insan ve doğa
İstanbul’un İlk Camisi; Arap Camii
« : 04 Ekim 2017, 00:05:28 »
İstanbul’da ilk ezan sesinin duyulduğu yer ve tabii ki ilk ve en eski camisi Arap Camii.



Arap Camii, farklı mimarisiyle Karaköy Galata’da,  Tersane Caddesi, Galata Mahkemesi Sokağı’nda yer alan, Haliç’in Galata yakasındaki bu en büyük camisi, bir çok kaynağa göre İstanbul’un ilk camisi ünvanını almış bir yapı. Özellikle minare yapısının Arap camilerine benzemesi ve yine rivayetlere göre İstanbul’u kuşatan Araplar tarafından yapılmış olması sebebiyle bu adı almıştır.

Dünya Başkenti İstanbul’un fetih edileceği Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed tarafından ; “Kostantiniyye fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne büyük komutan, onu fetheden ordu ne büyük ordudur.” sözleriyle müjdelendiğinde, bir çok sahabe ve müslüman o şerefe nail olabilmek adına İstanbul’u kuşatmıştır. Arap Camisinin de bu kuşatmalardan birinde inşa edildiği sanılmaktadır.

Arap Camii ile ilgili en güçlü rivayetleri şöyle bir harmanlayacak olursak; Camiden kiliseye mi yoksa, kiliseden camiye mi çevrildi söylemlerinin aslında ikisini de doğrulayan nitelikler mevcut. Özellikle mimari yapısı her iki ibadethaneye de uygun izler taşıyor. Ancak, en kuvvetli kanıtlar, 717 yılında şehri kuşatan ve 7 yıl kuşatmayı sürdüren Arapların kumandanı Meslmeme bin Abdülmelik tarafından yaptırıldığıdır.  Kuşatmanın sona erdirilmesinden sonra Bizans döneminde Arap Camisinin Mesa Domeniko kilisesi olarak var olduğu ve Fatih Sultan Mehmet‘in 1453’te İstanbul’u fethi sonrasında yeniden camiye çevrilmiştir.

Zamanla geçirdiği yangınlarla bir kaç yenileme geçiren Arap Camii, 3. Mehmed döneminde ve 1731 yılındaki Galata yangını sonrası I. Mahmud’un validesi Saliha Sultan tarafından da onartılmıştır. 1807 yılındaki yangın sonrasında ise, cami yeniden elden geçirilmiş ve Divan-ı Hümayun kâtibi Hacı Emin Efendi tarafından binanın tarihçesi bir taşa işlenmiş ve bu taş mihrabın sağındaki duvarda asılı bulunmaktadır. Arap Cami bu onarımlardan sonra, 1868 ve 1913 yıllarında geniş çaplı iki onarımdan daha geçmiş; günümüze ulaşan şadırvanı ise, 1868 yılında yapıya eklenmiştir.

Tags: