Gönderen Konu: Ekonomık Damla Sulama Sistemleri  (Okunma sayısı 2833 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7765
    • insan ve doğa
Ekonomık Damla Sulama Sistemleri
« : 29 Ağustos 2015, 08:53:55 »
Tarımsal üretimde sulamanın önemi büyüktür. Dünya genelinde sulanan tarım alanı miktarı son yüzyılda 6,5 kat artarak 40 milyon hektardan 260 mil-yon hektara yükselmiştir. Bugün dünyada gıda üretiminin %40`ı tarım alanlarının sulanan %18`lik kısmından, %60`ı ise yağışa bağlı tarımın yapıldığı %82`lik kısımdan elde edilmektedir. Dünyada sulanan alanların %95`i tava, karık ve salma gibi yüzey sulama ile, %5`i ise damla ve yağmurlama gibi basınçlı sulama yöntemleri ile sulanmaktadır. Basınçlı sulamanın yüzey sulamaya göre pek çok avantajı vardır. Bunlardan en önemlisi suyun ekonomik ve randımanlı kullanımıdır. Yüzey sulamada sulama randımanı %40-60 aralığında değişirken, basınçlı sulamada bu oran %90`ı geçer. Bu bakımdan suyun kıt olduğu yerlerde damla sulama sistemi az su ile daha büyük alanların sulanmasına imkan sağlar. Ancak, damla sulama ilk yatırım maliyeti yüksek olan bir sistemdir. Bundan dolayı bu sistem genellikle, üretimin ticari olarak yapıldığı ve ürün değeri yüksek bitkilerin yetiştirildiği arazilerde kurulmaktadır. Dünya üzerinde tarımla geçinen insanlar içinde ekonomik gücü bu sistemi kurmaya yetmeyecek olanların sayısı görmezden gelinmeyecek kadar çoktur. Örneğin, Güney Asya ve Afrika`da 1,3 milyar insan, geçimini günlük 1 doların altında bir harcamayla sürdürmektedir. Diğer yandan, dünyadaki 1,1 milyar çiftçinin %95`i gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Bunların işlediği arazi büyüklüğü iki hektardan daha küçüktür. Bu küçük arazilerin çok azı kanal sistemlerinden faydalanmaktadır.
   
   Ekonomik damla sulama sistemi
   Şimdiye kadar sulama sektörü, üç ana konu üzerine odaklanmıştır: 1) Fazla hacimde su taşıyan büyük ölçekli kanal projeleri, 2) Büyük ölçekli yeraltısuyu projeleri, 3) Su uygulama randımanını önemli oranda iyileştiren, fakat küçük işletmeler için çok pahalı olan yüksek kaliteli yağmurlama ve damla sulama sistemleri. Bu sistemler genelde küçük arazili çiftçilerin ihti-yacına cevap vermekten uzaktır. Maalesef, genel olarak sulama sektörü, küçük araziye sahip çiftçilerin kısıtlı suyu verimli kullanmalarını sağlayacak sulama sistemlerinin geliştirilmesi üzerine odaklanmamıştır. Bu çiftçilere uygun olan bir sistem ucuz olmalı, kendini kısa sürede amorti edebilmeli, montajı kolay olmalı ve yüksek sulama randımanına sahip olmalıdır.
   
   Son yıllarda düşük maliyetli damla sulama sistemlerinin imalatı ve tasarımı üzerine çalışmalar artmıştır. Şimdiye kadar dört tip sistem geliştirilmiştir. Bunlar kova seti, tank seti, taşınabilen damla sistemi ve sabit mikro tüp sistemleridir.
   Kova seti: Bu sistem, omuz boyu hizasındaki bir direğe 20 litrelik basit bir kovanın tutturulmasından ibarettir. Kovanın altına takılan bir vanaya 10-15 m uzunluğunda 12 mm`lik delikli damla sulama borusu bağlanır. Bu borudan sağlı sollu 26 adet küçük borucuklar uzanır. Bu borucuklar, paralel bitki sıra arasının orta yerine yerleştirildiğinde her biri dört bitkiyi sulayabilir. Kovanın günde iki-dört defa suyla doldurulması gerekir. Bu sistemle 25 m2 bir alanda bir ailenin ihtiyacını karşılayacak 100 kök sebze sulanabilir. Böyle bir sistemin maliyeti yaklaşık 7 TL civarındadır.
   Tank seti: Bu sistem, kova yerine 200 litrelik bir su tankı ile bir ana hattan beslenen beş yan hattan oluşur. Bidondaki su 16 mm`lik yan boruyla dağıtılır. 10-15 m uzunluğundaki her bir yan hat 26 adet küçük boruya su verir. Maliyeti yaklaşık 35 TL olan böyle bir sistemle 125 m2`lik bir sebze bahçesi sulanabilir.
   Taşınabilen damla sulama sistemleri: Bu sistemler yaygın damla sulama sistemlerine benzerler, fakat bunlar taşınabilir olarak dizayn edildiklerinden yatırım maliyetleri çok daha düşüktür. Bilinen sistemlerde, her bir bitki sırası için bir hat gerektiği halde, bu sistem taşınabilir hatlardan oluştuğundan bir hat ile 10 sıra sulanabilir. Su tankı tarla yüzeyinden 2-4 m yüksekliğe yerleştirildiğinde sistem için uygun basıncı sağlar. Su, daha pahalı damlatıcılar yerine, yan hatlarda açılan deliklerden veya yan hatlardan uzanan küçük borulardan dışarıya damlar. Bu sistem işgücü maliyetinin düşük olduğu yerlerde, sık aralıklı ve yavaş büyüyen bitkiler (sebzelerin çoğu) için iyi sonuç vermektedir. Bununla yaklaşık 75 TL gibi bir maliyetle 1200 m2 bir alan sulanabilir.
  Sabit mikro tüp sistemleri: Bu sistemler küçük borucuklarla donatılmış plastik hatlardan ibarettir. Küçük veya büyük parsellerde kullanılabilir. Bunların maliyeti geleneksel damla sulama sisteminden yaklaşık %60-70 daha ucuzdur. Maliyetteki düşme, pahalı bir bileşen olan her bir hattın bir veya iki bitki sırası yerine dört sıranın sulanmasına izin verecek bir tarzda dizayn edilmesinden kaynaklanır. Bu, borunun her iki tarafından küçük borucukların uzatılmasıyla ve borucukların her birinin komşu iki paralel sıra arasına yerleştirilmesiyle başarılır. Bu sistemde basınç, tarla yüzeyinin yaklaşık dört metre üstüne yerleştirilen bir su tankıyla sağlanır. Basınç mevcut bir elektrik veya dizel pompayla da sağlanabilir. Bu sistemin maliyeti hektar başına 950 TL civarındadır. Bu maliyet, geleneksel sistemin maliyetinin dörtte biri kadardır.
   
   İşletmelerde büyüklükleri 100 m2, ile 2 dekar arasında olan, sebze, papaya ve çiçek yetiştirilen ve ekonomik damla sulama sistemiyle sulanan parsellerde yüzey sulama yöntemiyle sulananlara kıyasla, ortalama %55 su tasarrufu, %58 işgücü tasarrufu ve %18 gübre ve tarımsal ilaç tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Damla sulama sistemi kullanan çiftçilerin kazançlaarında önemli bir artış meydana gelmiştir. Son olarak, damla sulama yapılan tarlalarda yabancı ot azaldığından, iş yükü azalmıştır.
   
   Düşük maliyetli damla sulama sistemleri, onların tanındığı Hindistan, Nepal ve Sri Lanka gibi ülkelerde hızla yayılmaya başlamıştır. Bu, Türkiye`de bilinen ve kullanılan bir sistem değildir. Ancak, potansiyel kullanım alanları oldukça geniştir. Çünkü Türkiye`de tarım işletmelerinin arazi varlığı genellikle küçüktür. Toplam işletme sayısı üç milyon civarındadır. Bunların bir milyonunun arazisi 20 dekardan daha küçüktür. Ayrıca, mirasla araziler parçalandığı için, bu küçük işletmelerin arazileri ortalama 3,5 dekar olan beş-altı parçadan oluşuyor. Bu küçük arazilerde geleneksel damla sulama sistemlerinin birim alana düşen maliyeti oldukça yüksektir. Avrupa ülkelerinde ortalama işletme büyüklüğü 70 dekar, ABD`de ise 550 dekar olduğundan, sistemin birim alana düşen maliyeti azdır. Bu nedenle, Türkiye`de ekonomik damla sulama sistemleri bu küçük işletmelerde geniş kullanım alanı bulabilir. Ayrıca, bu sistem site ve yazlıklardaki küçük bahçe-ler için de uygundur.
   
   Kanal sulama projelerinin, ekonomik damla sulama sistemleriyle bağlanma imkanı da vardır. Bir çok kanal sisteminde su düzenli ve eşit olarak dağıtılmaz, kanal başındakiler kanal sonundakilere göre daha fazla su alır. Sulama sistemlerinde ciddi bir problem olan ve çözülemeyen bu durum düşük ve-rimliliğe, gelirde azalmaya ve kanal başı ve sonu arasında eşitsizliğe yol açar. Kanal suyunun kısa süreli depolanarak su temininin sağlandığı yerlerde sınırlı su ile daha çok ürün ve gelir elde etmek için yüksek değerli bitkilerin mevcut sulama sistemi düşük maliyetli damla sulama sistemlerine çevrilebilir.

Kaynak : http://www.ekolojimagazin.com/?s=magazin&id=523

Tags: