Gönderen Konu: Çay içmek kadar hasadı görmek de güzel.  (Okunma sayısı 3793 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7726
    • insan ve doğa
Çay içmek kadar hasadı görmek de güzel.
« : 01 Temmuz 2013, 00:02:01 »
Doğu Karadeniz’in zümrüt yeşili çay bahçelerinde ilk hasat mayıs sonunda, kıyılardan başlar. Birkaç haftada dağlardaki bahçelere kadar ulaşır. İkinci hasat dalgası temmuzdadır. Sonuncusu eylülde tamamlanır. Rize’nin köylerini bu dönemde görmek gerekir. Meraklıları İngiltere’den gelir.



Çay içmek kadar hasadı görmek de güzel. Doğu Karadeniz’de şimdi çay bahçeleri en hareketli günlerini yaşıyor. Bakımı yapılan ve gübresi dökülen bahçelerde mayıstan itibaren hasat başlıyor. Çay, gündelik hayatımızın en vazgeçilmez, lezzetli sıvılarından biri. Sudan sonra en çok tüketileni hatta. Bazıları için çok tercih edilmese de birçok kişi için çay günün her saatinde vazgeçilmez bir içecek olarak yerini koruyor hâlâ. Çay tarımı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun’da 75.8 bin hektarın üzeri bir alanda yapılıyor. Tarım alanlarının yüzde 90’lık bölümünde çay tarımı yapılan Rize ise Türkiye’deki çayın anavatanı. Bahçelerde ağırlıklı olan tür Gürcistan bölgesindeki çay çeşitleri. Çin ile Hint melezi (Camellia sinensis, Camellia assamica) türler. Bunlar da kendi aralarında uzun yıllardan beri açılımlar göstererek bölgeye uyumlu çay çeşitleri meydana getirdi. Doğu Karadeniz’deki çaylıklar, Çin varyetesi hâkim olmak üzere, aralarında önemli farklar bulunan çok sayıda tiplerden oluşuyor. Türkiye çay pazarı tonaja göre sıralamada dünya dördüncüsü. Euromonitor verilerine göre, kişi başına çay tüketiminde 1.8 kilogramla Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sıradayız. Türkiye nüfusunun yüzde 96’sı her gün çay içiyor.

MAHARET İSTİYOR



Doğu Karadeniz’de sahilden başlayarak yüksek kesimlere doğru çıkıldığında her daim yeşil kalabilen görüntüsüyle öbek öbek çay tarlalarına rastlarsınız. Hazirana doğru başlayan hasat eylül sonlarına doğru tamamlanır. Coğrafi konumuna göre sahillerde bazen dört sürgün çay alınırken, yüksek kesimlerde bu üç ya da ikiye düşebiliyor.
Türkiye’de Rize’nin çayın beşiği olması, ilin bölgede en yoğun yağışı almasından kaynaklanır. Sabahları erken saatlerde yağmura, soğuğa ya da güneşe aldırmadan yola çıkan kadınlar, yanlarında taşıdıkları, sepet ya da un çuvallarından bozma ilkel torbalarıyla çaylarını toplamaya gider. Bunların içine çayın en makbul yeri sayılan üst filizini (2,5 yaprak) doldururlar. Belirli bir aşamaya gelindiğinde de çaylar, ‘sergi’ denilen genişçe torbalara doldurulur. Bu sergiler bazen sırtta bazen de ilkel teleferiklerle çayın alınacağı çay alım merkezlerine taşınır. Burada eksperler gözetiminde çaylar alınır ve toplanan çaylar bir kamyona yüklenip, oradan işlenmesi için fabrikaya gönderilir.

Yolunuzu çay bahçelerine düşürün
Çay hasatında çoğunlukla kadınlar çalışır. Erkekler de zaman zaman onlara katılır. Bahçelerdeki ritüel, bodur ağaçların aralarına dağılmış insan görüntüleri çok renklidir. Çay bahçelerine kadınlı erkekli giden gruplar, bir taraftan Karadeniz’in dik ve engebeli arazilerinde yaprak toplamaya uğraşırken, diğer taraftan gündelik yaşamın devamını sağlamak için evine koşturur, bazen de hepsinin sıkıntısını atabilmek için bir türkü söyler. Ancak kalabalık gruplarla gidilen çay toplama işlemleri genellikle çok eğlencelidir. Tabii çay toplama işlemine ara verildiğinde evden hazırlanmış kumanyalar da tüketilir bir şekilde. Sonrası yetiştirme, akşama kalmama telaşı. Bazen geç saatlere kadar büyük çay bahçelerindeki işlerini tamamlayıp, evlerine dönenleri görebilirsiniz, yüzlerindeki tatlı yorgunlukla. Yolunuz Karadeniz’e düşerse mutlaka bir çay toplama seansına takılın. Bir taraftan her gün keyifle içtiğiniz çayların ne denli zorluklarla toplandığına tanıklık edersiniz bir taraftan da her zaman gülmeyi ve güldürmeyi bilen Karadenizlilerle keyifli saatler geçirebilirsiniz. Karadeniz her zaman dağ ve yayla demek değil elbette, çay bahçeleri de ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/23570279.asp

Tags: