Gönderen Konu: Gökçeada ( imroz )  (Okunma sayısı 7270 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7712
    • insan ve doğa
Gökçeada ( imroz )
« : 02 Kasım 2011, 18:07:09 »
Konum ve Yüzölçümü
Gökçeada 289.5 km2 yüzölçümüne, 95 km kıyı şeridi uzunluğuna sahiptir.Adanın doğu-batı uzunluğu 29.5 km, kuzey-güney uzunluğu ise 13 km'dir. Gökçeada (Kuzulimanı) , Çanakkale'den izlenen rotaya göre 32 mil,Gelibolu yarımadasındaki Kabatepe limanına 14 mil, Bozcaada'ya 33 mil,Ege denizinde bulunan Yunan adalarından Limni'ye 16 mil,Semadirek adasına 14 mil uzaklıktadır.

Doğal Yapı
Gökçeada çok engebeli ,volkanik kütlelerden oluşmuştur. Adanın % 77'si dağlık,%12'si engebeli,% 11'i ise ovadır. Adanın en yüksek noktası Doruk Tepe 673 metredir.

İklim ve Bitki Örtüsü
Gökçeada'da Akdeniz tipi iklim görülür.Hakim rüzgarlar lodos ve poyraz'dır.Senenin büyük bölümünde rüzgarlar devamlılık sağlar. Bitki örtüsü olarak 6870 hektar orman,makilik alanlar ve zeytinlik ler mevcuttur.

İç Sular
Gökçeada tatlı su kaynakları bakımından zengin,kendine yeterli potansiyele sahiptir.Şahinkaya,Dereköy,Aydıncık ve Uğurlu gölet lerinden sulama amaçlı ; Zeytinli Baraj Gölü'nden ise içme ve kullanma suyu ile Çınarlı ovasında tarımsal amaçlı sulama olarak yararlanılmaktadır. Akarsu yoktur ve dereler yazın kurumaktadır. Adanın doğu kesiminde denizden taşan sulardan oluşmuş Tuz Gölü bulunmaktadır.Tuz Gölü adanın %1'i kadardır.


Gezilecek Yerleri :
Yıldızkoy : Adanın en güzel ve hatırda kalabilecek koylarından biridir. İlginç kaya oluşumlarıyla dikkat çeker.Buraya Yukarıkaleköy'den yürüyerek ulaşılabileceği gibi Yenibademli Köyü içinden de araçla ulaşmak mümkündür. Yıldızkoy'dan baş layarak Yelkenkaya arasında kalan kısım su altı güzellikleri nedeniyle TÜDAV'a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Su Altı Milli Parkı olarak ilan edilmiştir.Bu park Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkıdır.

Yenibademli Höyük : Gökçeada'nın ilk sistemli arkeolojik kazısı olma ünvanını taşıyan Yenibademli Höyük , Kaleköy istikametinde olup ilçe merkezine 3 km. mesafededir.Yolun sol tarafında bulunmaktadır. Orta büyüklükte bir höyük olan Yenibademli Höyük, doğu-batı yönünde 120 m. , kuzey-güney yönünde ise 130 m. kadar bir alanı kapsamaktadır. Yüksekliği araziden 9m. ,deniz seviyesinden ise 18 m. kadardır. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleriyle 1996 yılından itibaren Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Doç.Dr.Halime HÜRYILMAZ başkanlığında kazı çalışmaları Gökçeada Kaymakamlığı ve Gökçeada Belediyesi'nin katkılarıyla yürütülmektedir. Kazı çalışmaları  neticesinde, Höyük'teki yerleşmenin günümüzden 5000 yıl öncesine varan Erken ve Geç Tunç Çağları'na ait olduğu bulgulardan anlaşılmıştır.

Karayolları Çeşmesi : Gökçeada 'nın gözde piknik alanlarından birisidir.Yaz-kış çesmesinden akan su ve hemen yakınındaki çınar ağaçlarının altında hoşça vakit geçirebileceğiniz alanlardan biridir.İlçe merkezine yaklaşık 22 km. mesafededir. Baraj göletinin geçilmesinin ardından Kapıkaya mevkiine giden yol takip edildiğinde Karayolları Çeşmesi'ne ulaşılır. Yolun hemen sağında olup etrafındaki zeytin ağaçları ve diğer ağaçlardan oluşmuş ormanlık arazi güzel bir görüntü sergiler.

Marmaros Şelalesi : Marmaros Şelalesi için Dereköy'ün Uğurlu istikametindeki çıkışından sağa ayrılan yoldan gitmeniz gerekir. Asfalt yolda yaklaşık 7 km. gittikten sonra aracınızı burada bırakmanız gerekiyor.Çünkü şelaleye kadar araçla gidilmesi mümkün değildir. Yolun sağ tarafında ormanın içerisinde yer alan ve ancak patika bir yoldan yaya olarak gidilebilen şelalede kış aylarında coşkun bir şekilde su akmasına rağmen yaz aylarında su miktarı iyice azalmaktadır. Şelale, doğayla başbaşa olmak ve tracking yapmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat sunar.

Laz Koyu : Gökçeada doğal yapısı nedeniyle bir çok irili ufaklı koyu bünyesinde barındırmaktadır. Bunlardan biri de sahinkaya arzisi içinde yer alan Laz Koyu' dur .  Buraya Şirinköy'den Kapıkaya istikametine doğru gidildiğinde ulaşılabilir. Yuvalı mevkiindeki Adalet Bakanlığı Tesisleri'nin geçilmesinin ardından Laz Koyu tabelasının takip edilmesi ile birlikte yaklaşık 600-700 metrelik toprak yoldan gidilmelidir. Araçların plaja kadar inmesi mümkün değildir. Doğal yapısıyla ve güzelliğiyle Laz Koyu hoşça vakit geçirilebilecek kumsallardandır.

Aydıncık Sahili : İlçe merkezine uzaklığı 13 km. dir. Yaz aylarında adanın en gözde plajı konumundadır.Tuzgölüne olan yakınlığı nedeniyle de daha ilgi çekicidir.Sahil uzunluğu yaklaşık olarak 2 km. dir. Kamp yapma ve çadır kurma açısından uygun bir konumdadır.Kamping alanları da mevcuttur.rüzgar sörfüne ilgi duyanlar için de oldukça uygun bir mekan konumundadır.

Tuz Gölü : Aydıncık sahilinin hemen yanıbaşındadır.  Yaz aylarında suyun çekilmesi sebebiyle Tuz Gölü'nde siyah renkli çamur oluşumu gerçekleşir.Bu çamur içerdiği kimyasal bileşenler sebebi ile ,sedef ve kireçlenme gibi rahatsızlıklara iyi gelmektedir.Allerjik bünyelerde kaşıntı yanma gibi istenmeyen etkiler yaptığı da unutulmamalıdır.Bu özelliklerinin yanısıra insanların,kuşların ve diğer hayvanların tuz ihtiyacını da karşılar.Pek çok canlı türü içinde beslenme alanı oluşturur.Göç eden pelikan,flamingo,yaban ördeği ve kaz gibi kuşlara da değişik dönemlerde ev sahipliği yapmaktadır.Burada oluşan ve vücuda sürülen çamurdan en iyi arınma yöntemi ise hemen yanıbaşında bulunan denize girmektir.

Kaya Mezarı : Aydıncık'ı Uğurlu'ya bağlayan asfalt yolun sağında Kokina mevkiinde yer alan Kaya Mezarı'nın ilçe merkezine uzaklığı18 km. civarındadır.kaya içerisine oyulmuş, iki kişilik mezarın hangi dönemden kaldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Roma Dönemi'ne ait olduğu tahmin edilmektedir.Kaya Mezarı yolun sağında yaklaşık 100 m. uzaklıktadır.Araç gitmesi mümkün olmadığı için yürüyerek gidilmesi gerekmektedir.

Kuzulimanı : Kuzulimanı Gökçeada'nın anakarayla ulaşımını sağlayan gemilerin yanaştığı yerdir.Dolayısıyla adaya gelenlerin ilk olarak tanıştığı ve misafirleri karşılayan yer konumundadır. Bu özelliğinin yanısıra plajı sayesinde Gökçeada'nın gözde mekanlarından birisidir.Plaj kenarında bulunan çay bahçelerinde sıcaktan bunaldığınız anlarda serinletici içecekler bulabilirsiniz.yaz aylarında plaj voleybolu ve diğer aktivitelerin bolca yapıldığı mekan konumundadır.

Kaşkaval Burnu ( peynir kayalıkları ) : Kuzulimanı 'nın hemen solunda yer alır.Üst üste sıralanmış peynir kalıplarını andıran ilginç kaya oluşumlarıyla dikkat çeker. Burayı karadan görmeniz mümkün değildir.Ancak, tekne ile denizden görebilme şansınız vardır.Adanın hatırda kalabilecek görsel güzelliğe sahip doğal oluşumlarından bir tanesidir. bu ilginç kaya oluşumlarının bir efsanesi vardır: Efsane ,sayısız keçi ve koyuna sahip olan zengin,inatçı,cimri ve yaşlı bir kadınla ilgilidir.yaşlı kadın cennete gidebilmek amacıyla bir çok yuvarlak kalıp peynir yapmış ve bunları üstüste sıralamış ama kimseyle paylaşmamış.tanrı ona kızmış ve cezalandırmış.Mart ayının birinde yağmur kar ve şiddetli rüzgarlar göndermiş yaşlı kadının üzerine.Kadın ve peynirler donmuşlar.Peynir kalıpları taşa dönüşmüş.Daha sonra insanlar bu kayalara peynir kayalrı demişler.

Antik GÖKÇEADA (İMROZ)
Antik dönemlerdeki İmroz'un en önemli yerleşim yeri bugünkü KALEKÖY (KASTRO) dur.Kastro adı İtalyanca CASTELLO=KALE den gelmektedir. Bugün Kaleköy'de Bizans'tan kalma surların bulunduğu tepede bir yanı sarp uçurumlarla ,diğer yanı yüksek surlarla korunan büyük bir AKROPOL vardı. Bugünkü kalenin ayakta kalan surlarında ve Kaleköy'de ayakta kalabilmiş evlerin duvarlarında ,PROHELENLER'in yonttuğu taşların kullanıldığını görebiliriz. Özellikle kalenin ayakta kalan duvarlarının Yıldızkoyu'na (KARDAMOS) bakan bölümleri PROHELENLER'den kalmadır.[Bu yörede hiçbir arkeolojik araştırma yapılmamış olmakla birlikte ,toprağın iki metre altına inildiğinde ; çanak-çömlekten tuğlaya,sütun başlarından antik paralara kadar değerli bir tarihi mirasın gömülü olduğu ve zaman zaman "İmrozlular = uyanık lar"ın buralardan kazanç sağlamay çalıştıkları gözlenmiştir.]
Kastro'nun (Kaleköy) çevresinde yeterince su bulunmuyordu.Tarla ve bahçelerin sulanması da önemli sorundu.Kastrolular şehrin su gereksinimini sağlamak amacıyla ROKSADOS denilen tepede (Bugünkü Devlet Üretme Çiftliği'nin Zeytinliköy'den Kaleköy'e uzanan yönündeki tepede) bir İDRAGOGİON (su sarnıcı) yaptılar.Su o denli fazlaydı ki Adalılar aynı suyla ROKSADOS vadisini sulamak için bir baraj yaptılar. Alman Arkeolog C.FREDERİCH'e göre baraj M.Ö.IV.yy. da yappılmış ve eserinde barajın ayakta kalan bölümlerinin fotoğraflarını da kitabına eklemiştir.Bugün Adalılar'ın da bilmediği ve C.FREDERİCH tarafından "Ein Kleines Paradies-küçük bir cennet" diye nitelendirilen ROKSADOS vadisinin sulanması da böylelikle sağlandı.
Bugün PINARBAŞI'nda (İspilya) yüzünüz,denize dönükken sağ elinizin yönünde tepelerin arasından Kaleköy Ovası'na ulaşmayı başarabilirseniz ,ROKSADOS Vadisi'ne ulaşabilirsiniz.Bu vadi tam Semendirek Adası'nın karşısına düşer.İmrozlular'ın Kastro Ovası yerine küçücük ROKSADOS Vadisi'ni sulamak istemeleri dinsel nedenlere dayanmaktadır.ROKSADOS Vadisi bağları,bahçeleri,her yönden fışkıran suları kadar PROHELENLER'in tanrısı İMBRAMOS'un tapınağının varlığı ile de dinsel törenlerin merkeziydi.Ada koloni haline gelince Yunanlılar bu tapınağı "HERMES" tapınağına çevirdiler.Bugün tapınağın kalıntıları ayaktadır.Boyutlarına bakılacak olurs apek görkemli bir tapınak olması gerekir.Orada bulunmuş olan Yunanlılar'ın bağbozumu ve şarap tanrısı olan DİONİSOS'un mermer tahtının ,Aya Konstantin manastırına taşındığı bilinmekte ;ancak bugünkü akibeti bilinmemektedir.

Hellenistik dönem aydınlarından STEFANOS O VİZANTİOS(Bizanslı Stefanos) "LEXİKON"(SÖZLÜK) adlı eserinde "İmroz bir TRAKYA adasıdır.Hermes'in tapınakları bulunur orada." der.
Kaleköy(KASTRO) Limanı eskiden de bugünkü görünümündeydi.Kaleköy'de bugün bulunan dalgakıran ,eski kalıntıların üzerine inşa edilmiştir.

Gökçeada (imroz)
Ege;üçüncü jeolojik zamanın sonunda yerkabuğunun kırılıp çökmesiyle oluşmuş bir denizdir.Bugün varolan adaların tümü o dönemdeki tektonik hareketlerin sonucunda oluşmuştur.Bugünkü Ege'yi oluşturan sular, Akdeniz 'le çok farklı bir yapısal özellik göstermez.Tuzluluk oranı çok küçük farklılıktadır.İklim kuzeye çıkıldıkça yaz mevsiminin biraz daha kısa sürmesi dışında hemen hemen aynıdır.
Gökçeada'da bulunan balık fosilleri bugünkü Öğretmen Lisesi inşaatı sırasında yemekhane binasının temel hafriyatında patlatılmış dinamit sonucu ortalığa saçılan yüzlerce fosil plakalarından elde edilmiştir. İnşaat denizden 30 m. yukarıda ve 4.5 km. içeride yapılmıştır (1965). Bir diğer fosil olan istiridye KESİKTAŞ(ARAŞA)[429 m.] tepesinde , doruğa yakın bir yerde oluşmuş bir dereciğin yatağında bulunmuştur (1966)
Gökçeada jeolojik yönden Trakya'nın güney kıyılarının devamıdır ve O'nu Trakya'dan ayıran denizin dip uzantılarının volkanik bir yükseltisidir
Genellikle Gelibolu Yarımadası ve Limni ile arasındaki deniz ,sığ olmakla
birlikte ,Semendirek Adası ile arasındaki bölüm oldukça derindir.
Alman arkeolog A.Couzo "Trakya Denizi Adaları'na Yolculuk" (Hannover -1860) adlı incelemsinde Aydıncık(Kefaloz) ile bugün en doğuda bulunan tepenin (eski kaynaklara göre RU tepesi) çok önceden birbirinden ayrı olduğunu ve zamanla biriken kumlarla adaya bitiştiğini ve bugünkü Tuzgölü'nün oluştuğunu ileri sürer.
Gökçeada 285.5 km2 lik bir alan üzerinde oluşmuştur. Çevresi 46 deniz mili olup ,boy ve en olarak 16*5 deniz mili boyutlarındadır.Gelibolu Yarımadası'na 11,Limni'ye 10,Semendirek Adassı'na 12 mil uzaklıktadır. Coğrafi yappısı çevre adalardan oldukça farklıdır.Tek bir dağdan oluşan Semendirek ile,tek bir ovadan oluşan Limni'ye karşın,tepelerin ve ovaların birbiri ardınca sıralandığı ilginç bir yapısı vardır.
Ünlü yazar HOMEROS Gökçeada'dan ,doğal yapısındaki bu özellikten ötürü PEPALOESSA (dalgalı) diye bahseder.


« Son Düzenleme: 02 Kasım 2011, 18:24:25 Gönderen: GeZGiN »

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7712
    • insan ve doğa
Ynt: Gökçeada ( imroz )
« Yanıtla #1 : 02 Kasım 2011, 18:17:36 »
Ulaşım : Gökçeada'ya Çanakkale'den  ya da Eceabat-Kabatepe Limanı üzerinden gelebilirsiniz. Yaz ve kış aylarında farklı tarifelerin uygulandığı gemi seferlerinin saatlerini ve çalışan gemi sayısını sayfamızdan güncel olarak takip edebilirsiniz. Gökçeada'ya Çanakkale'den gelmek isterseniz iskeleden  deniz otobüsüne  binmeniz yeterli. (Deniz otobüsü Nisan 2012 tarihine kadar sefer yapmayacak) Gemi sizi yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra adamızın Kuzulimanı 'na getirecek ve limanda belediye otobüsleri, ticari taksiler ile minibüsler merkez ve köylere yolcuları götürmek için bekliyor olacaktır. (merkez ilçeye, Bademli,kaleköy ve uğurlu köylerine giden minibüs ve otobüsler ) .  Eğer Gelibolu yarımadası üzerinden  ( İstanbul,Tekirdağ, Malkara, Keşan, Gelibolu ve Eceabat) gelmek isterseniz önce Eceabat ilçe merkezine inecek ;iskelede bekleyen Kabatepe minibüs veya otobüsleriyle Eceabat'a 10 Km mesafedeki Kabatepe limanına gelecek ve burada sizi bekleyen  feribot ile 75 dakikalık keyifli bir yolculukla Kuzulimanı'na ulaşacaksınız.

Gökçeada feribot saatleri 2013 için   Güncel Gökçeada-Kabatepe Feribot Tarifesi İçin Tıklayın
Gökçeada uçak seferleri  için    http://www.borajet.com.tr/ 

NOT : Çanakkale Gökçeada arası sefer yapan deniz otobüsü için artık iskeleye kadar inmeden biletinizi satın alabiliyorsunuz. Gökçeada belediyesine ait ada merkezinde kurulan turizm danışma bürosundan deniz otobüsüne rezervasyon yaptırabilir, bilet satın alabilir ve kimlik bilgilerini içeren barkod anahtarlıklardan edinebilirsiniz.Bilet satışını hızlandırmak, yolcuların bilet gişesinde sıra beklemelerini önlemek amacıyla gerçekleştirilen bu uygulama ile gün içerisinde deniz otobüsü için istediğiniz herhangi bir sefere ait bilet satın alabileceksiniz

Konaklama : Ada üzerinde birçok otel ve pansiyon bulunmaktadır

« Son Düzenleme: 03 Eylül 2013, 17:45:33 Gönderen: GeZGiN »

Tags: