Gönderen Konu: Doğada Çadır Seçimi  (Okunma sayısı 9002 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7726
    • insan ve doğa
Doğada Çadır Seçimi
« : 10 Ekim 2011, 00:48:53 »
Çadır; dağcının dinlenme, uyku gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kötü hava şartlarından korunmak, kısaca dağ ortamında barınmak amacıyla en fazla kullanma yoluna başvurduğu malzemedir. ( diğerleri; dağ kulübeleri, bivak, kar mağarası, vb. )

Çadırlar, yıllardır doğaya çıkan insanların barınma ihtiyacını karşılamakla beraber, özellikle son yıllardaki teknolojik gelişmelerle bugünkü her amaca uygun ve çok çeşitli olarak üretilen çadırlar kısa sayılabilecek bir süredir hepimizin ulaşabileceği yaygınlığa erişebilmiştir. Çadır üretimindeki bu gelişmeler ile eskinin ( çok da eski sayılmaz, aslında 1980li yılların ) üçgen izci çadırları, bugün yerlerini onlarca değişik çadır tip ve modeline bırakmıştır.

Çadır modellerindeki artış ile birlikte, çadırları sınıflandırma konusunda bazı problemler yaşandı. Doğa ile ilgilenen herkes için, ihtiyaçlarına göre değişik modeller üreten üreticiler, ürünlerini doğru yerlere ulaştırabilmek için kataloglarında daha detaylı bilgiler verdiler ve bu bilgilerin yanısıra bazı sınıflandırma yöntemlerine başvurdular. Hemen her üretici farklı bir sınıflandırma şekli kullandı. Ancak biz iki temel sınıflandırma şeklinden bahsedeceğiz.

1. Şekillerine göre

2. Kullanıldıkları mevsime göre


Yapmış olduğumuz sınıflandırma piyasadaki tüm çadır tiplerini kapsayamasa da, önemli ayrımları yapabimek için yeterlidir.

1. Şekillerine göre

a) Üçgen çadırlar
Günümüzde modern dağcılık kataloglarındaki yerlerini, dom çadırlara bırakmış olsalar da, 1980li yıllar ve öncesinde dünya dağcılığı tarafından çok sık kullanılmışlardır. Rüzgara karşı oluşturdukları direnç alanının büyüklüğü, iç hacminin azlığı, şeklinden dolayı rüzgara karşı olan dayanıksızlığı ve kurulma anında gerdirmeden ayakta duramaması ( free standing olmaması ) en büyük dezavantajlarıdır. Üçgen çadırlarının çok sağlam ve geniş hacimli modelleri üretilmiş olsa da hiçbir zaman dom çadırların performansına erişememişlerdir. Yine de şu unutulmamalıdır ki, bir zamanlar, bugün modası geçmiş kabul edilen üçgen çadırları pek çok zorlu tırmanışta, sahiplerine güvenilir şekilde ev sahipliği yapmışlardır.

b) Dom çadırlar ( Kubbe çadırlar )
Çadır teknolojisinde devrim yaratan dom çadırlar, neredeyse tamamen üçgen çadırların yerlerini almışlar ve hemen her konuda üçgen çadırlarına sağladıkları üstünlüklerinden dolayı günümüz dağcılığı için vazgeçilmez bir malzeme olmuşlardır. Bu tip çadırların dış görünümleri yarım küre şeklindedir. Bu yapı en geniş iç hacmi sağlamakla kalmayıp, çadırın rüzgara karşı olan direncini ve kar tutma miktarını da azaltır. Dom çadırların önemli bir özelliği de free standing, yani kurulduğunda gerdirmeye ihtiyaç duymadan ayakta durabilme özelliğine sahip olmasıdır.

c) Tünel çadırlar
Yeni nesil çadırlar arasında yer alan bu tip çadırların dom çadırlara olan en büyük dezavantajları, free standing olmamaları ve kurulurken rüzgar yönünün iyi hesaplanmak zorunda olmasıdır. Doğru kurulduklarında dom çadırlar kadar sağlam ve konforludurlar.

d) Bivak çadırları (Bkz Bivaklama)

2. Kullanıldıkları mevsimlere göre

a) İki mevsim çadırlar
Zayıf yapılı, basit dizaynlı çadırlardır. Ağırlıkları değişken olup yalnızca deniz kenarlarındaki kamplar için uygundur. Yaz aylarında bile dağlarda esebilen sert rüzgarlara dayanamazlar. Kalitesiz malzemelerden üretilenleri çok ağır olurken, özel bazı malzemeler kullanılarak üretilenler 1.5 kilograma kadar inebilirler.

b) Üç Mevsim çadırlar
İlkbahar, sonbahar ve yaz mevsimleri için kullanıma uygun olan bu çadırlar, üretimlerinde kullanılan malzemeler dolayısıyla kış aylarındaki zorlu şartlar altında kullanılmaya uygun değildirler. Dört mevsimlik hafif olabilirler. Genellikle ince direkler ve ince kaplamalı hafif kumaşlardan üretilirler.

c) Dört mevsimlik çadırlar
Yılın her mevsiminde rahatlıkla kullanılabilirler. Sağlam alüminyum çubuklar ve nispeten kalın kaplamalı sağlam kumaşlardan üretilmişlerdir. Çadırın dizaynı genellikle, kış şartlarında bile en rahat kullanıma uygun şekilde düşünülmüştür. Kış şartlarına dayanıklıdırlar ve aerodinamik şekilleri dolayısıyla rüzgara karşı olan dayanıklılıkları fazladır.

d) Beş mevsimlik çadırlar
Bu çadırlar özellikle yüksek irtifa tırmanışları gibi zorlu ve iklimin çok sert olduğu tırmanışlar için özel olarak hazırlanmışlardır. Üretimlerindeki amaç bu alışılmışın dışındaki hava şartlarına dayanabilmelerini sağlayabilmektir. Bunun için dizaynlarında pek çok detaya önem verilmiştir. Genel amaçlı kullanım için uygun değildirler.

Günümüzde pek çok çadır üreticisi ve bu şirketlerin ürettikleri onlarca değişik çadır tip ve modelleri vardır. Kampçıların, izcilerin ve avcıların da çok sık kullandıkları çadırlar, özel amaçlar için üretilmiş olan dağcılık amaçlı çadırlardan önemli farklarla ayrılmaktadır. Dağcılık amaçlı kullanılan çadırlarda aranması gereken özellikler, diğer doğa severlerin ihtiyacını karşılayabilen çadırlara oranla farklı ve çok detaylıdır. Bu da çadır sahibi olmak isteyen dağcıların çadır seçiminde çok dikkatli olmalarını gerektirmektedir. Pek çok çadır kullanıcısı için deniz kıyısında veya alçak irtifalarda yapılan kamplarda rahatça barınmayı sağlayabilen çadırlar yeterli iken, dağcılar için çadır hayat kurtaran bir malzeme olarak ele alınmak zorundadır.

Dağcılık amacı ile kullanılan çadırlar genellikle iki kat olarak üretilmektedir. İç tente ve dış tente olarak adlandırabileceğimiz bu iki tentenin kumaş ve kullanım amaçları birbirinden farklıdır.

İç tente, soluyabilen, yani çadır içinde nefes alıp vermeyle ortama yayılan nemi dışarı atabilecek kumaşlardan üretilir. Her ne kadar, iç tentenin nemi dışarı atabilmesi önemli bir faktör olsa da, iç tente asla tül veya benzeri, ısıyı tamamen dışarıya veren kumaşlardan yapılmaz . ( Dört mevsimlik ve üstündeki çadırlar için geçerlidir. ) Bunun nedeni ise çadırdaki kişilerin vücutlarından yayılan ısının içerde tutularak çadır içi sıcaklığın dışarıya göre nispeten daha yüksek olmasını sağlayabilmektir. İç tente için sıklıkla kullanılan kumaşlar rip-stop denilen yırtılmaya ve yırtıkların genişlemesine dayanıklı kumaşlardır. İç tentenin tabanı, yani çadırın tabanı nispeten kalın ve su geçirmez kumaştan yapılmalıdır. Tabanın tek parça üretilerek tabanda dikiş bulunmaması, su geçirmezliği artıran önemli bir detaydır.

Dış tente ise, iç tentenin tam tersine, su ve nem geçirmeyen , çadırı rüzgar, yağmur gibi olumsuz faktörlerden koruyan bir kumaştan yapılmalıdır. Kullanılacak kumaş, silikon elostomerle, iç ve dıştan birkaç kat kaplı kumaşlardır. Yani dış tente dağcıyı olumsuz şartlardan koruyan kabuk gibidir. Dış tente ile iç tente arasında mutlaka birkaç santimlik boşluk bulunmalıdır. Çünkü dış tentenin, iç tenteye değmesi, dış tentenin ıslaklığını temas halinde içeriye geçireceği ve ıslanmaya sebep olacağı için istenmeyen bir durumdur. Bunun engellenmesi amacı ile dış tentede pek çok germe ipi olmalıdır. Bu iplerin çok olmasının önemli bir avantajı, çadırın rüzgara dayanıklılığını artırmasıdır.

Çadır dış tenteleri özellikle pek çok parçanın birleştirilmesinden oluşturulmuştur. Böylece herhangi bir yırtığın büyümesi sadece iki dikiş yeri arasında sınırlandırılmış olur. Ancak bu dikiş yerleri seam-sealer ile su geçirmez hale getirilmelidir.

Şu unutulmamalıdır ki çadırlar dağcıyı sıcak tutmaktan çok ıslaklık ve rüzgarın etkilerinden korunmak amacıyla kullanılan malzemelerdir. Yine de bu kapalı ortam, durgun havalarda çadır içi ısısının dış ortamdan 10 derece kadar daha sıcak olmasını sağlayabilmektedir.

Çadırın diğer bir parçası da direkleridir. Direkler çadırın iskeletini oluşturur. İç ve dış tente bu direklere sabitlenmiştir. Çadır direkleri için pek çok malzeme kullanılabilmektedir. Genellikle kullanılan malzemeler, alüminyum veya fiberglastır. Ancak sağlam ve aynı zamanda hafif olması nedeniyle alüminyum direkler tercih edilmektedirler. Alüminyum direkler içinde en sağlam ve kullanışlı olanı Easton marka T 7075 çubuklardır. Bu çubuklar üzerine büyük bir yük binmesi halinde ortasından değil eklem yerlerinden kırılır. Böylece kolay değiştirilip, kolay tamir edilebilirler. Direk sayısı, çadırın sağlamlığı ile doğrudan ilişkilidir. Direk sayısı artıkça çadırın dayanıklılığı artacaktır. Direkler rahatça taşınabilmeleri için birbirine geçebilen borular olarak üretilmişlerdir. Bu boruların içinden direkleri birbirine bağlayan bir lastik geçirilerek direklerin çadırı kurma ve toplama aşamasında dağılarak kaybolması engellenmiştir. Ayrıca olumsuz hava şartlarında kurulmaları halinde hangi parçanın nereye ait olduğu gibi acı verici bir bilmeceyle uğraşılmaması için direkleri oluşturan borular mutlaka birbirlerine lastiklerle bağlı olmalıdır. Çadırda kullanılan direk boyları değişik olabileceği için, hangi direğin nereye ait olduğu çadır dağa gidilmeden kurularak iyice öğrenilmelidir. Yanlışlıkla zorlama halinde direklerde kırılma veya tentede yırtılma olabilir. Bu detay, özellikle kötü hava şartlarında ayrı bir önem taşır.

Çadır direkleri, çadırın dizaynına göre, ya dış tentedeki tübüler kumaş borulara veya halkalara ya da iç tentedeki tübüler kumaş borulara veya halkalara geçirilir. Eğer direkler kumaş borulardan geçiriliyor ise çok dikkatli olmalı, kumaş borular yırtılmamalıdır. Direkler kumaş borulara itilerek sokulmalı ve çıkartılmalıdır. Bu işlem çekme ile yapıldığı zaman, direkler birbirinden ayrılacak ve sorun yaratacaktır. Kış aylarında direklerin birleşme yerlerinde oluşabilecek donma sonucunda direkler ayrılmayabilirler. Bu durumlarda, birleşme yerleri çakmak veya vücut ısısıyla ( elle veya hohlayarak ) ısıtılır. Buna karşı alınabilecek bir önlem ise birleşme yerlerinin hafifçe yağlanmasıdır. Çadırdaki direk sayısı arttıkça, sağlamlık ve iç hacim de artacaktır. Direk sayısının artması ile eğer direkler iç tenteye bağlı ise iç tente gerginliği de artacak, dolayısıyla iç tente çadır içine sarkarak iç hacmi küçültemeyecektir. Direk sayısının artmasının tek dezavantajı ağırlığın da artmasıdır. Ancak edinilen tecrübeler göstermiştir ki, iyi kurulan 4 ve daha fazla direkli çadırlar her zaman için 2 direkli çadırlara göre daha sağlam ve konforludurlar. Bu yüzden de uzun süreli ve sert iklim şartlarında yapılacak tırmanışlarda daha ağır, kurulmaları daha zor ve zaman almasına rağmen çok direkli çadırlar tercih edilmektedirler. Elde edilen avantaj dezavantajlarından daha fazladır.

Kazıklar, çadır tentesinin gerdirilmesinde ve çadırın sabitlenmesinde kullanılan kısa ve hafif metal ya da sert plastikten yapılmış çubuklardır. Gerdirme işlemi için taşlar da kullanılabilir. Kış aylarında alüminyumdan yapılabilecek küçük ve hafif kar plakaları, gerdirme işleminde büyük kolaylıklar sağlayabilir.

Üç ayrı parçaya ayrılabilen çadırlar (direk, iç tente, dış tente ) çoğunlukla çadır grubuna dağıtılarak taşınır. Böylece ağırlığın ekip elemanlarına yaklaşık olarak eşit dağıtılması ve en az yer kaplaması sağlanır. Ancak bunun bir dezavantajı olabilir, bu da ekip elemanlarından birinin kaybolması veya ekipten koparak geride kalması halinde çadırın kurulmasının gecikmesidir veya imkansızlaşmasıdır. Genellikle iç ve dış tente bir torbada (kendi özel torbaları vardır ), direklerse ayrı bir torbada taşınır. Eğer direkler çantanın dışında perlonlara bağlanarak taşınacaksa çok dikkatli olunmalı ve direklerin düşmesini engelleyici önlemler alınmalıdır.

İç ve dış tente, toplama sırasında torbasına girecek şekilde katlanır ve genellikle çantanın yan perlonlarıyla sıkıştırılarak çantanın yanında taşınır. Böylece ıslak tentenin, çantanın içini ıslatması da engellenmiş olur.

Dağcılık amacı ile üretilen tüm çadırlarda küçük veya büyük mutlaka bir vestibül (bagaj ) bulunmaktadır. Bu bölüm tabansız olup, dış tenteden ayrı direklerle desteklenen bir uzantısı olabildiği gibi iple gerilen bir uzantı da olabilir. Vestibül, özellikle kötü şartlarda ocak yakmak, ayakkabı krampon gibi çadır içine alınamayan, ancak dışarıda bırakılması sakıncalı olan malzemelerin güvenli olarak korunabilmesine yardımcı olur. İyi düzenlenen bir vestibül hem çadır içindeki fazlalıkları alır hem de bir mutfak gibi kullanılabilir. Vestibülün özellikle kış tırmanışlarında sağladığı kolaylık tartışılamaz.

Dağcılık amaçlı çadırların kapıları da özel olarak dizayn edilmiştir. Bu tip çadırların kapıları gidiş-geliş çift fermuarlar kullanılır. Ancak fermuarların dişleri kesinlikle metal olmamalıdır. Aksi halde donarak sıkışma ihtimalleri artar. Kapılar çoğunlukla yukarıdan aşağı doğru açılır. Böylece kapı kumaşının, kapının açılmasıyla hareket ve görüşü engelleyici şekilde sarkması engellenmiş olur. Üstelik kar alma veya dışarı çıkılması gerektiğinde tam olarak açılmayarak içeriye kar girmesi önlenmiş olur. Yana doğru açılan kapılar ise bu avantajlardan yoksun olduğu için sorunlar çıkabilir. Aslında küçük detaylar olarak gözüken bu ayrıntılar, zorlu dağ ortamında önemli uygulama ve moral sorunlar çıkartabilir.

Kapı sayısı, çadır modellerine göre değişmektedir. Ancak daha kullanışlı ve havalandırması kolay olduğu için çift kapılı modeller tercih edilmelidir. Böylece kapılardan bir tanesi giriş ve çıkış için kullanılırken diğeri kar almak veya vestibülde çalışmak için rahatlıkla kullanılabilir. İki kapının da aynı anda 5-10 cm açılması verimli bir havalandırma sağlayacaktır. Bazı çadırlarda ise havalandırmayı desteklemek için tüllü pencereler bulunur. Tül, içeriye kar girmesini engellerken havalandırmayı sağlar. Çadırlar kapıları, tül kapıyı saymazsak, iki aşamalıdır. Birincisi, iç tentenin kapısı diğeri ise dış tente kapısıdır.

Çadır içindeki cepler çadır içi düzen için önemlidir. Buralara çadır hayatında en sık kullanılan malzemeler yerleştirilerek her zaman el altında bulunmaları sağlanabilir.

Çadırlarda renk seçimi önemli bir detaydır dersek umarız şaka yaptığımız düşünülmez. Çadırın, karlı ve karsız ortamlarda belli uzaklıklardan rahatça seçilebilmesi sisli ve yoğun yağışlı havalarda nispeten daha rahat bulunabilmesini sağlar. Bu nedenle çadır renginin rahatça fark edilebilecek, doğal ortamla uyumlu olmayan bir renkte seçilmesinde fayda vardır. Çadır renginin seçiminde önemli bir diğer etken de, çadır renginin yağışlı, kapalı ve karanlık hava şartlarında bile ekip elemanlarına aydınlık ve geniş bir ortam sağlayabilmesidir. Uzun süren olumsuz hava şartlarında, tırmanıcılar, günlerce çadırdan zorunlu ihtiyaçları karşılamak amacının dışında çıkamayabilirler. Böyle bir durumda karanlık ve basık bir çadır tırmanıcılar üzerinde moral bozucu etki yaratacaktır. Çadır içinde en fazla aydınlığı sağlayan renk sarıdır. Sarı renkli çadırlar en kötü şartlarda bile açık ve ferah ortamlar sunabilmektedir.

Çadır tamir seti, bir tırmanış ekibinin taşımayı kesinlikle ihmal etmemesi gereken malzemelerdir. Gerektiği zaman hayatınızı kurtarabilecek olan bu birkaç parça malzeme zaten hafiftir ve az yer kaplayacaktır.

 
Çadır tamir seti aşağıdaki gibidir:

Flaster : Yırtıkların rüzgar nedeniyle büyümesini engeller. En kötü şartlar altında bile çabuk ve etkin çözüm sağlar.

İğne-iplik : Şartlar uygun ise yırtık bölge dikilir.

Seam-seal : Belli aralıklarla kullanıldığında dikiş yerlerinden su girmesini engeller.

Birleştirme borusu : Bu borular çadır direklerinden daha geniştir. Direklerde kırılma olursa kırılan iki parça bu boruya geçirilerek geçici olarak sorun halledilmiş olur. Şehre dönüldüğünde kırık bölüm mutlaka değiştirilmelidir. Genellikle yeni alınan çadırla birlikte bir veya iki tane birleştirme borusu standart olarak verilir.

İki metre kadar ince sağlam ip.
« Son Düzenleme: 23 Ekim 2011, 20:57:34 Gönderen: GeZGiN »

Tags: