Gönderen Konu: Neden Çimenlerin Değil De Kırların Bir Önemi Vardır?  (Okunma sayısı 3642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7726
    • insan ve doğa
Kırlar- Çok az insan tarafından anlaşılan, kritik derecede tehlike altında ve karmaşık ekosistemlerdir.  Milyonlarca insan tarafından ise yanlış anlaşılmış ve yokedilen ekosistemlerdir aynı zamanda.

Çimenler- geleceği göremeyecekcesine takıntılı (ve şeytani) bir şekilde kentleri ve çeperlerini, kırsal monokültürleri de içine alıp artarak bir göz ağrısına dönüşmekte. Bu bitkiler, doğal ekosistemlerin yerine hızlıca geçebilmekte, günde 5000 dönümden 385000 dönüme kadar değişebilen bir aralıkta gezegenimiz üzerinde görülebilmekteler. Bu steril gözüken, kimyasala boğulmuş, avrupai etkisiyle gereksiz yere şişirilmiş yapay çevreler uzun vadede hiç bir faydası olmayan çimenlikleri oluşturuyor; bir kere doğal mirasımızın korunması için gerekli olan ne bir besin ne temiz su ne yaban hayatı habitati ne de bir şeyin kaynağı olabiliyor. Ve o çim biçme sesinin her daim varolabilme potansiyeli bu gereksiz kültürel pratiğin üstüne tuz biber ekiyor. Yarattığı saçma miktardaki gürültü kirliliğinin yanında hava ve su kirliliğine de sebep oluyor. ve huzurlu haftasonu sabahlarını yok eden o bir sürü kalabalık iş yaratması yok mu? Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki çim alanlar sürdürülemezliğin timsali çevrelerdir.

Çimin tutarsızlığı yarattığı masrafların tam olarak hesaplanamamasıyla da ilintilidir. Mesela ne kadar bir alanın çimenlik olduğunu anlayabilmek bile kolay değildir. Uydu görüntülerinden net sonuçlara ulaşılamaz. Çimenlerin ağaçların, kent ormanlarının altında kalan, binaların diplerinde kalan kısımları gizli kalır, ölçülmesi zordur. Bu yüzden toplam ne kadar alanın çimenlerle kaplı olduğu konusunda oldukça muhafazakar davrandığımızı söylemeliyim.

Peki alan olarak çok fazla çim ne kadar yapar? 41 milyon dönüm? Bu durum çimi A.B.D'nin en yaygın sulama sistemi gerektiren bitkisi yapmaktadır. Muhafazakar bir tahminle bir dönüm çimin ihtiyacı olan suyla 3 dönüm mısır tarlası sulayabiliriz. Herşeyden öte bir kere 41 milyon dönümlük verimli bir büyüklüğü zorlama, doğal olmayan çimlerle doğal olmayan bir yeşili elde tutabilmek için değerli temiz suyu horca kullanarak değerlendirmek - insanlar nasıl bu kadar kör olabiliyor?

Çim alanlar, boylu boyunca uzanan sıralı mahsul çiftlikleri, "geliştirilmiş" sınırlandırılmış meralar ve tabii ki  kentleşme doğal peyzajlara yönelik en olumsuz arazi kullanımları arasındadır. Açıkçası bu kullanımlar gezegenimizdeki yaban hayatının ve doğal bitki habitatlarının yok olmasına götüren sonuçlar doğuruyor. Eğer doğal peyzajlar kaybolursa, yaban hayatı da kaybolur, ve temiz içilebilir su kaynakları da bozulur, sel ve taşkın kontrolü kaybedilir. İklim değişikliği artarak ilerlemeye devam eder. İnsanlığın geleceği doğal peyzajların sağlığına büyük ölçüde bağlıdır.



Kırlar önemlidir çünkü muazzam kök sistemleriyle ciddi işler yaparlar. Kırlar yoğun, yayılıcı ve karmaşık biyolojik sistemler yaratırlar. Bu sistemler dünya üzerindeki karbonun 1/3'ünü depolayabilir ve dahası gelecekte kullanıma uygun suyu nemle yüklü bulutlardan kendi çeşitli bitki toplulukları üstüne çekebilir. Ve yağmur sularını topraktaki çürüntülerle, köklerle, toprak organizmaları ve toprak katmanları vasıtasıyla süzer. Su kalitesi her zaman topraktaki karbon seviyeleriyle ilintilidir. Karbon depolamış bir toprak katmanından süzülen su kalitelidir ve kırlar dünya üzerindeki en iyi karbon depolarını oluşturur. Eğer ki bu açıdan kırlarla çim alanları arasında bir karşılaştırma yaparsak çim alanlar şimdi ve gelecekte asla kırlar kadar karbon depolayamayacaktır.

Kaynak: https://healthylandethic.com/
« Son Düzenleme: 03 Mayıs 2016, 01:31:26 Gönderen: GeZGiN »

Tags: